yeni/eski çelişmesi, bütün maddelerde olduğu gibi, toplumlarda da süreci belirleyen temel çelişmeyi oluşturur. Kuarkların çatışması ise, maddeyi ve toplumları oluşturan diğer çelişmelerin varlığını ve gelişmesini belirleyen özelliğiyle, baş çelişmeyi oluşturur.
Karl Marx, bilimin devrimler çağındaki büyük sıçraması ile emekçilerin büyük düşleri arasındaki köprüyü kuran, çağımızın devrim ustasıdır. Bu köprü, düş dünyasında değil, yeryüzünde kurulmuştur;
Emperyalizm, genellikle bir devletin kendi sınırları dışında yaşayan halklar üzerinde denetim ve egemenlik kurması olarak tanımlanır. Tanımda denetleyen için “devlet” sözcüğü kullanılmış ancak denetlenenlere “halklar” denilmiştir.
Marx’ın emek-değer teorisi olarak adlandırılan “kapitalist sömürü teorisini” anlamamız için 16. yüzyıldan Marx’a kadar olan dönemde özellikle Batı Avrupa’da hâkim iktisat politikalarına değinmemiz gerekmektedir.