
ASEAN ülkeleri, 2000’lerden itibaren hızla artan savunma harcamaları ve süregelen bölgesel gerginlikler nedeniyle silahlanma ve modernizasyon hamlesi içindedir. Soğuk Savaş sonrası dönemde savunma önceliklerini iktisadi büyümeye kaydıran bölge devletleri, ABD-Çin geriliminin tırmanışı ve deniz-üstü sınır anlaşmazlıkları karşısında asgari savunma kabiliyetine kavuşma ihtiyacı duymaktadır. Bu bağlamda, Malay Takımadaları’ndan Güney Çin Denizi’ne kadar geniş bir coğrafyayı savunması gereken Endonezya, Malezya, Tayland, Filipinler gibi ASEAN ülkeleri için teknolojik ve sayısal açıdan güçlü bir askeri donanım elzemdir.
Türk savunma sanayi ise son iki on yılda İHA’lar, zırhlı kara araçları, deniz sistemleri ve elektronik harp gibi alanlarda hızlı bir gelişim göstererek küresel pazarda dikkat çekmeye başlamıştır. Baykar’ın Bayraktar insansız savaş uçağı, Aselsan’ın hava savunma ve elektronik harp sistemleri gibi ürünler, dünya çatışma sahalarında kendini kanıtlamış, zayıf ve orta gelirli ülkelerin bile ulaşabileceği fiyat-performans dengeleri sunmuştur. Bu başarılar, Türkiye’nin geleneksel pazarlarının dışında, özellikle Asya-Pasifik bölgesinde yeni işbirlikleri arayışına hız kazandırmıştır. Bu olguya paralel olarak, 2019’da ilan edilen “Asya Yeniden İnisiyatifi” (Asia Anew Initiative) çerçevesinde Ankara, ASEAN ile ilişkilerini stratejik düzeyde genişletmeyi hedeflemektedir.
Bu çalışmada, Endonezya, Malezya, Tayland ve Filipinler gibi ASEAN ülkelerinin Türkiye için neden çekici alternatif savunma ihracat pazarları oluşturduğunu; bölgesel stratejik konjonktür, ekonomik büyüklük, siyasi ilişkiler ve her bir savunma alt sektöründeki (İHA, zırhlı araç, deniz sistemleri, elektronik harp, yazılım/siber güvenlik vb.) mevcut ve potansiyel talepler açısından kapsamlı biçimde irdeleyeceğiz.
ASEAN’ın Stratejik ve Politik Önemi
Güneydoğu Asya, Çin’in bölgedeki yükselen nüfuzuna karşı ekonomik ve güvenlik bağımsızlığını korumaya çalışan bölge ülkelerini barındırır. ABD-Çin rekabeti, Güney Çin Denizi’ndeki gerginlikler ve bölgesel silahlanma yarışları, ASEAN ülkelerini askerî modernizasyon programlarına yöneltmektedir (Lee, 2023). Bu gelişmeler ışığında Çin etkisini dengelemek amacıyla ülkeler, savunma kabiliyetlerini çeşitlendirmeye çalışmaktadır. Son yıllarda Japonya, Güney Kore, Hindistan ve Rusya gibi ülkeler de bölgeye yönelik silah satışlarını artırırken, ASEAN milletleri geleneksel Batılı tedarikçilerin yanı sıra alternatif savunma sanayileriyle de işbirliğine eğiliyor. Türkiye de bu dinamikte stratejik bir fırsat olarak öne çıkmaktadır.
Türkiye’nin ASEAN’a yönelmesinin ardında kültürel ve diplomatik faktörler de vardır. Türkiye’nin İslam işbirliği mekanizmalarında aktif rol alması ve bölge ülkelerinde Osmanlı tarihiyle kurulan manevi bağlar, Endonezya ve Malezya gibi Müslüman çoğunluklu ülkelerde önyargısız ve dostane ilişkiler zemini yaratmıştır. Ankara’nın ASEAN içinde Sektörel Diyalog Ortağı statüsü, bölgeyle kurumsal diyaloğu pekiştiren bir faktördür (Çolakoğlu, 2021). Siyasi açıdan da Türkiye, Çin veya ABD gibi süper güçlerin baskısına açık bir aktör olmayışı dolayısıyla ASEAN’ın “uygunsuz teknolojilere” (örneğin Hint veya Rus sistemleri dışında) bağımlılığını azaltma arzusunu paylaşan bir partner olarak algılanabilmektedir.
Diğer yandan bölgesel işbirliğini teşvik eden ASEAN çerçevesinde Türkiye ile ikili serbest ticaret anlaşmaları imzalayan ülkeler mevcuttur. Bu tür ekonomik anlaşmalar, savunma sanayi malları için talep oluşturabilir. Örneğin Malezya ve Türkiye arasında yürürlükteki Serbest Ticaret Anlaşması, ticaret hacmini artırmanın yanı sıra savunma sanayii ürünleri dahil çeşitli sektörlerde işbirliği zeminini güçlendirmektedir (Çolakoğlu, 2021).
ASEAN’da Askeri Modernizasyon Eğilimleri
Uzun vadede ASEAN ülkeleri, büyüyen ekonomileriyle savunma harcamalarını da artırmaktadır. Örneğin, Endonezya’nın savunma bütçesi 2000’den bu yana yaklaşık 7 kat artmış, Malezya ve Tayland da benzer şekilde savunma harcamalarını yükseltmiştir. Soğuk savaş dönemi sonrası ekonomik kalkınmaya öncelik veren ASEAN ülkeleri günümüzde ise askeri kabiliyetlerini güçlendirmeye odaklanmış durumdadır (Lee, 2023). Bölge ülkeleri, coğrafik konumları (adalar, denizler) dolayısıyla hava savunma, deniz kuvvetleri ve gözetleme sistemleri gibi alanlara özellikle yatırım yapma eğilimindedir.
Bu stratejik eğilimler, Türkiye’nin savunma sanayii için yeni ticaret fırsatları ortaya koyar. Türkiye’nin sunduğu yüksek teknoloji İHA’lar, mobil deniz gözetleme gemileri, elektronik harp donanımları ve benzeri ürünler, ASEAN ülkelerinin ihtiyaç duyduğu modernizasyon unsurlarıyla örtüşmektedir (Çolakoğlu, 2021). Nitekim Türkiye’nin bu pazara dönük faaliyetleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ASEAN ziyaretleri sırasında imzalanan savunma işbirliği anlaşmalarında da somutlaşmıştır. Örneğin Endonezya ile Baykar arasında İHA fabrikası kurulmasına yönelik bir ortak girişim anlaşması yapıldığı duyurulmuştur (Yaylalı, 2025) . Bu tarz örnekler, Türkiye’nin stratejik olarak ASEAN’ı “savunma endüstrisi koridoru” olarak görmeye başladığını gösterir.
Ekonomik Faktörler
ASEAN ülkeleri, giderek büyüyen ve genç bir nüfusa sahip ekonomiler sunar. Endonezya 1.3 milyar doları aşan savunma bütçesiyle bölgenin en büyük pazarı iken, Tayland, Malezya ve Filipinler de savunma harcamalarını artırma eğilimindedir. Bu ülkeler, teknolojik açıdan gelişkin ancak pahalı Batı sistemleriyle rekabet edebilecek fiyat/performans dengesi arayışındadır. Türkiye ise savunma teknolojisini nispeten uygun maliyetle sunma kabiliyeti sayesinde bu ülkeler için cazip bir tedarikçi olarak öne çıkmaktadır. Örneğin, Malezya’nın 2023’te Türkiye ile yaptığı anlaşmalar, benzer tedarikçilerin tekliflerinden daha maliyet-etkin bulunmuştur (DefenseMirror, 2023).
Ayrıca Türkiye, savunma üretiminde teknoloji transferi ve ortak üretim imkanları sunmaktadır. Endonezya’da Kaplan tankları ve ANKA dronları için öngörülen yerel üretim projeleri, bu stratejinin somut örnekleridir. Böylece Endonezya, hem kendi sanayisini geliştirmekte hem de ordusuna yüksek teknoloji envanter kazandırmaktadır. Malezya da ASELSAN ve TAI gibi firmalardan insansız hava araçları, gemi ve diğer ürünlerde ortak üretim veya adaptasyon gibi teklifleri değerlendirerek, yerel ekonomisini desteklemeye çalışmaktadır (Saballa, 2024).
Ekonomik nedenlerden bir diğeri de ticari işbirlikleridir. Türkiye ile Malezya arasında 2015’ten beri yürürlükte olan serbest ticaret anlaşması, savunma dışı birçok alanda ticareti artırmış, savunma sanayii işbirliklerine de altyapı sağlamıştır. Ayrıca Türk Lirası’nın dalgalanması bazı dönemler ihracatı artırıcı etki yaparken, özellikle Asya para birimleri karşısında zaman zaman rekabetçi fiyat avantajı sağlamıştır. Özellikle Çin malı sistemlerin yasaklanması veya sınırlı olması durumunda, ASEAN ülkeleri alternatif olarak Türkiye’den tedarik yapabilmektedir.
Sonuç olarak ekonomik bağlamda, ASEAN ülkeleri büyüyen talep ve Türkiye’nin ekonomik uzlaşımları çerçevesinde bu pazarı cazip hale getirmektedir. Türkiye’de birçok savunma sanayii şirketi, Asya pazarlarına yönelik özel ürün geliştirme ve finansman kolaylıkları sağlama çabası içindedir. Örneğin, Malezya kısa süre önce 100 milyon dolara yakın bir ANKA İHA paketi için sözleşme imzalamıştır. Stok maliyetleri ve miktarlar konusunda Türk firmalarıyla görüşmeler sürmektedir (DefenseMirror, 2023).
Siyasi ve Diplomatik Etmenler
ASEAN ülkeleriyle Türkiye arasında tarihsel, kültürel ve diplomatik yakınlık unsurları, savunma işbirliğini destekleyen önemli faktörlerdendir. Endonezya ve Malezya’da Osmanlı mirası ve İslam ortaklığı gibi paydalar, Türkiye’ye yönelik olumlu bir algı oluşturur. İki ülke de İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) platformunda çok taraflı ilişkilerini güçlendirirken aynı zamanda ikili düzeyde eğitim- ve kültür işbirlikleri yapmaktadır. TİKA, Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlar vasıtasıyla kurulmuş sosyal-kültürel bağlar, savunma sanayii alanında iş yapılmasını kolaylaştıran bir güven iklimi yaratmaktadır (Çolakoğlu, 2021.
Ticari ve siyasi işbirliği düzeyinde de adımlar atılmaktadır. Örneğin Malezya’yla 2015 tarihli Serbest Ticaret Anlaşması’na ek olarak, Türkiye geçtiğimiz yıllarda Suudi Arabistan ziyaretlerinde ASEAN ile ticaret hedeflerini 10 milyar dolar seviyesine çıkarma taahhüdünde bulunmuştur (Army Recognition, 2024). Filipinler ile de yüksek düzeyli ziyaretler yapılmış, ikili ticaret ve savunma işbirliği artırılmaya çalışılmıştır (Epstein, 2025). Siyasi istikrar açısından Türkiye ile benzer stratejik yönelimleri olan ASEAN ülkeleri, birbirlerinin iç işlerine karışmayan ve esnek ilişkiler geliştiren partnerler olarak kalmayı tercih etmektedir.
Savunma sanayii özelinde de hükümetler arası anlaşmalar (G2G-MoU) önemli rol oynar. Malezya ve Türkiye hükümetleri arasında savunma ürünleri alımına yönelik bir mutabakat zaptı hazırlanmaktadır (Defence Security Asia, 2024). Bu tür üst düzey anlaşmalar, firmalara hukuki güvence sağlamakta ve teslimat, eğitim ile teknik destek konularında kolaylık sunmaktadır. Ayrıca ASEAN ve Türkiye arasında oluşturulan Sektörel Diyalog Ortaklığı çerçevesinde Savunma Bakanlıkları düzeyinde buluşmalar ve ortak çalışma grupları gündeme getirilmektedir. Bu mekanizma, Türkiye’nin silah satışlarının ötesinde uzun vadeli işbirliklerini de ön plana çıkarmaktadır.
Ek olarak, bölgedeki büyük güçlerin askeri malzeme tedarikine getirdiği kısıtlamalar Türkiye’yi alternatif bir kaynak yapmaktadır. ABD’den F-35 gibi gelişmiş sistemleri alamayan veya ABD ambargosu tehdidini göze almak istemeyen bazı ülkeler, Çin sistemlerini ise teknoloji transferi eksikliği ve stratejik kaygılar nedeniyle tercih etmeyebilir. Bu boşluk, teknoloji transferi teklif eden ve Rusya’ya kıyasla yaptırım riski düşük görülen bir savunma sanayi partneri olarak Türkiye’yi öne çıkarmaktadır. Örneğin, Türkiye’nin Pakistan’a T129 helikopter teslimini ABD lisansını alarak yapabilmesi, ABD ile sorun yaşamış bir ülke olan Filipinler nezdinde olumlu algılanabilir, zira aynı helikopterler Filipinler’e teslim edilmek üzeredir (Bekdil, 2021).
İHA ve İnsansız Sistemler
Türkiye, son yılların en başarılı savunma ihracat kalemi olan İnsansız Hava Araçları (İHA) konusunda dünya liderleri arasına girmiştir. Bayraktar TB2 gibi silahlı İHA’lar, Türkiye’nin yanı sıra Ukrayna, Azerbaycan, Polonya ve Katar gibi pazarlarda etkili olmuştur. Bu başarı, Uzak Doğu ve Güneydoğu Asya’da da yüksek ilgi uyandırmıştır. Bölge ülkeleri, deniz sınırlarının büyük olması ve kara güvenliğinin güçlendirilmesi ihtiyacı nedeniyle İHA’ları cazip bulmaktadır. Özellikle Endonezya ve Malezya, insansız sistemlere yatırım yapma konusunda öncü rol oynamaktadır.
● Endonezya: Ülke, geniş bir adalar coğrafyası ve karmaşık jeostratejik şartlar nedeniyle İHA’lara stratejik önem veriyor. 2023 başında açıklanan bir anlaşmaya göre Endonezya, Baykar ile ortak bir üretim tesisi kurma kararı aldı. Bu çerçevede 60 adet Bayraktar TB3 ve 9 adet daha güçlü Akıncı insansız hava aracı temini planlanmakta (DefenseMirror-b, 2025). Ayrıca Ağustos 2023’te Endonezya, Türk menşeli 12 adet ANKA İHA’sı için yaklaşık 300 milyon dolarlık bir sipariş verdi (Bisht, 2023). Bu sipariş, mevcut savunma kabiliyetlerini artırmak amacıyla Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri’ni kapsayacak şekilde çoklu platformlarda kullanılacak. Endonezya’nın bu işbirliği, Türkiye’nin ASEAN’a teknoloji transferi teklifini de desteklemektedir: Aynı anda Kaplan tankı ve Atmaca füzesi gibi kara savunma sistemlerinde ortak üretim anlaşmaları imzalanmıştır (Saballa, 2024).
● Malezya: Malezya Kraliyet Hava Kuvvetleri, yakın gelecekte uzun menzilli keşif İHA’ları alma yoluna gitmiştir. 2023 yılında TAI firmasıyla imzalanan anlaşma uyarınca, Malezya’ya 3 adet özelleştirilmiş ANKA MALE sınıfı İHA ihraç edileceği duyurulmuştur (DefenseMirror, 2023). Anlaşmaya göre her bir ANKA, Malezya’nın ihtiyaç duyduğu uydu bağlantılı komuta-kontrol sistemleri ve radarlarla donatılacaktır. Malezya Başbakanı Anwar İbrahim de Türk İHA’ları ve taarruz helikopterlerinin ülkesinin “uzmanlık alanı” olduğunu belirterek, genel strateji olarak Türk İHA’larını değerlendireceklerini açıklamıştır (Saballa, 2023). Bu gelişmeler, Malezya’nın Güney Çin Denizi başta olmak üzere deniz sınırlarında gözetleme ve caydırıcılık arayışında olduğunu göstermektedir.
● Tayland: Tayland, İsrail ve Çin’in ardından son yıllarda geleneksel savunma tedarikçilerini çeşitlendirme eğilimindedir. Tayland Hava Kuvvetleri’nin de, uçak radarları ve iletişim sistemleri nedeniyle İHA arayışında olduğu bilinmektedir. Türkiye’nin Bayraktar TB2 veya TB3 gibi sistemleri, Tayland’ın tercihi hâlâ netleşmese de teknik olarak ilgilidir. Nitekim 2021’de Tayland Savunma Bakanı, çeşitli ülkelerden insansız platform tekliflerini değerlendirdiklerini ifade etmiştir. Bununla birlikte Tayland, donanma üzerindeki baskılara karşı da insansız deniz araçları (denizaltı savunması için sualtı insansız araçlar gibi) aramakta olup, Türk İHA teknolojisi bu alana da adapte edilebilir.
● Filipinler: Filipinler, Güney Çin Denizi’nde Çin’in artan agresyonu karşısında savunma kabiliyetlerini güçlendirmeye çalışmaktadır. Henüz büyük ölçekli İHA tesislerine sahip olmasa da, yakın geçmişte Türkiye’den atış testine yönelik İHA alımı planları gündeme gelmiştir. 2022 yılında Bayraktar TB2 alımı için görüşmeler yapıldığı haberleri çıkmış, ancak seçimler nedeniyle kesinleşme beklenmiştir. Bununla birlikte savunma uzmanları, Filipin hükümetinin düşük maliyetli keşif/atak İHA’larına ihtiyaç duyduğunu vurgulamıştır. Türk İHA’larının adada düşük maliyetli caydırıcılık sağlayabileceği, potansiyel talebin arttığını göstermektedir.
Bu örneklerden görüldüğü üzere, Türk İHA teknolojisi ASEAN ülkeleri için hızla vazgeçilmez hale gelmektedir. Bölgedeki güvenlik ortamındaki belirsizlik, bağımlılığın dağıtılması ihtiyacı ve maliyet avantajları bir araya gelince, Türkiye insansız sistemlerde tercih edilen bir tedarikçi konumuna yükselmiştir. Araştırmacılar da Endonezya ve Malezya’nın Türk İHA’larına yüksek ilgi gösterdiğini, bu işbirliklerinin her iki tarafın da stratejik hedefleriyle örtüştüğünü belirtmektedir (Saballa, 2025)
Zırhlı Araçlar ve Kara Sistemleri
ASEAN orduları, kara gücü açısından genellikle yaşlanmış zırhlı araç filosuna sahiptir. Bu ülkeler yeni nesil tank, zırhlı personel taşıyıcı (ZPT), zırhlı muharebe aracı (ZMA) gibi kara sistemlerine ihtiyaç duymaktadır. Türkiye, bu alanda Kaplan (FNSS), Tulpar (Otokar), ACV-15 (FNSS) gibi çeşitli zırhlı araç aileleri geliştirmiştir. ASEAN pazarında özellikle orta sınıf tank ve ZPT çözümleri Türk firmaları için caziptir.
● Endonezya: Endonezya Kara Kuvvetleri, 2022–2024 yıllarında Türk yapımı 10 adet Kaplan (Kaplan-20) orta ağırlık tankını hizmete ald. Kaplan tankları, Endonezya’da ortak üretim imkanı verilen FNSS-PT Pindad ortaklığının sonucu olarak geliştirildi. Bu tanklar, iki mürettebatlı torpido kulesi, 7.62 mm makineli tüfek ve lazer uyarı sistemleriyle donatıldı. Bunun yanında Endonezya aynı protokolle Roketsan’dan füzeler ve Türkiye’den yeni nesil hafif zırhlı araçlar da tedarik etmeyi planlamaktadır. Geçmişte Otokar’ın Kaplan ve Altay tank teklifleri üzerinde durulduğu, ancak FNSS ile geliştirilen Kaplan’ın öncelik kazandığı bildirilmektedir. Genelkurmay kaynakları, Endonezya’nın savaş gücünü artırırken yerlileştirmeyi de hedeflediğini vurgulamaktadır (Saballa, 2024).
● Malezya: Malezya Silahlı Kuvvetleri’nin zırhlı araç parkı büyük ölçüde İngiliz ve Almanya kaynaklıdır (ör. AV-8 APC’ler, PT-91 tanklar). Malezya, yeni alt kalibre veya hafif tank arayışında olup, Türk Kaplan MT (orta tank) projelerine ilgi göstermektedir. Ayrıca FNSS’in yeni nesil zırhlı araçları (ACV-19, Amazon) gibi topçu destekli zırhlı sistemler de değerlendirilmekte; sadece paletli tank değil, çok tekerlekli zırhlı araç seçenekleri de tartışılmaktadır. 2023 itibarıyla Malezya’dan henüz kayıtlara geçmiş resmi bir Türk kara aracı siparişi yoktur, ancak savunma uzmanları malezya ordusunun Türkiye’yi “ekonomik ve siyasi riskleri düşük tedarikçi” olarak gördüğünü vurgulamaktadır (DefenseMirror, 2023). Bu durum, yakın zamanda Malezya’nın zırhlı araç tedariğinde Türk şirketlere yönelmesini muhtemel kılar.
● Tayland: Tayland Kara Kuvvetleri’ne gelince, ülkede ana muharebe tankı olarak Alman Leopard ve ABD M60’lar kullanılmaktadır. Tayland hükümeti sınırlı bütçesiyle bu filoyu yükseltmeye çalışsa da, Batılı tedarikçiler yüksek maliyetler talep etmektedir. Türk orta sınıf tankları (ör. Kaplan) veya zırhlı muharebe araçları (Otokar) Tayland için daha uygun bir seçenek olabilir. Şu ana kadar somut bir anlaşma olmasa da, iki ülke arasındaki askeri ilişkilerde bu tür projelerin gündeme gelebileceği öngörülmektedir. Örneğin Tayland’ın Hindistan ortaklı tank (T-20/Vijayanta) planına benzer, Türkiye ile ortak üretim planları zaman zaman gündeme gelmiştir.
● Filipinler: Filipinler, askeri envanterinin büyük çoğunluğunu eski M113 ZPT’ler ve hafif zırhlı araçlar oluşturmaktadır. Ülke, doğal afetlere müdahale ve iç güvenlik için araçlara ihtiyaç duyar. Bu bağlamda, modern bir zırhlı piyade aracı (örneğin Otokar’nın ARMA’sı gibi 8×8 platform) filoya güç katabilir. Henüz Türk araçları alımına ilişkin somut bir anlaşma yoktur ancak savunma yetkilileri yeni ZPT ve kurtarma araçları ihalesinde seçenekleri değerlendirmektedir. Bölge ülkeleri karşılaştırıldığında Filipinler’in zırhlı araç ihtiyacı görece düşük kalsa da, Türkiye’nin uygun fiyatlı tekerlekli ve paletli zırhlıları burada da rekabet şansı sunmaktadır.
Kara Silahları ve Mühimmat
Bu kategoride Roketsan’ın roket ve füze sistemleri de öne çıkar. Endonezya’ya KHAN, Karadan Karaya Uzun Menzilli Topçu Sistemi ihracatı gibi anlaşmalar gerçekleştirilirken, Malezya da Atmaca gemi savar füzesini almayı değerlendirmektedir. Tayland ve Filipinler’in de bölgesel caydırıcılık için kısa menzilli ateş destek füzelere ihtiyacı vardır. Türkiye’nin modern füze portföyü (Atmaca, Hisar hava savunma füzeleri, OMTAS/UMTAS tanksavarlar, vb.) ASEAN ordularının gözetleme-güdümlü mermi ihtiyacını da karşılayabilir. Bu açıdan özellikle Roketsan ve ona bağlı diğer kuruluşlar, bölge pazarında talep yaratmaya başlamıştır.
Deniz Sistemleri
ASEAN coğrafyası denizlerden oluşan bir platform olduğundan deniz kuvvetleri modernizasyonu en kritik alanlardan biridir. Türkiye’nin MİLGEM (Milli Gemi) projesi, tamamen yerli ve milli tasarım çerçevesinde geliştirilen bir savaş gemisi serisidir. MİLGEM sınıfı korvet (ADA- sınıfı) ve daha büyük 5. gemi konseptindeki İstanbul sınıfı fırkateyn modelleri, Türkiye’deki firmalar tarafından tasarlanıp üretilmiştir. Bu program aracılığıyla elde edilen bilgi birikimi, Türkiye’nin deniz sistemleri pazarında da avantajlı bir konum elde etmesini sağlamaktadır.
● Malezya: Ülke donanması, 2010’lardan beri MİLGEM esaslı Sahil Görev Gemisi (LMS – Littoral Mission Ship) projeleri kapsamında Türkiye ile işbirliği yapmaktadır. İlk etapta Malezya için 6 adet LMS inşa edilmiş, ikinci etapta 3 gemi daha sipariş edilmiştir. 2024 yılında da TAI/STM ile RMN arasında yeni 3 adet LMS yapımı için sözleşme imzalanmıştır. Mart 2025’te ise 99 metrelik “Çok Amaçlı Görev Gemisi (MPMS)” inşası için Ankara’ya heyet gelmiş ve böyle bir projenin devamı karara bağlanmıştır (Saballa, 2025). Bu gemiler, deniz devriyesi, hızlı bot operasyonları ve İHA kullanımına yönelik çok amaçlı platformlardır ve Türkiye’deki havacılık-donanım teknolojisiyle güçlendirilmektedir. Malezya’nın SCS’deki sınır ihlallerine karşı caydırıcılık için bu tip gemilere ve üzerlerindeki Türk yapımı uçuş kontrol sistemleri ile elektronik harp donanımlarına ihtiyacı vardır. İlerleyen dönemde de TCG’nin Türk projelerine katılımı mümkündür.
● Tayland: Tayland Kraliyet Donanması, 2026 bütçe döneminden itibaren filosunu yenilemek için dört yeni fırkateyn planlamaktadır. Bu kapsamda yerel inşa hedefiyle çeşitli uluslararası teklifleri değerlendirmektedir. Türkiye’den ASFAT (Askeri Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketi) yetkilileri Şubat 2025’te Tayland’ı ziyaret ederek İstanbul sınıfı fırkateyn ve ADA korvet tiplerini tanıtmıştır. Askerî yetkililer, Türkiye’nin Pakistan (Diyubendi sınıfı), Ukrayna (Hetman Ivan Mazepa sınıfı) ve Malezya (LMS) işbirlikleriyle edindiği ihracat deneyimini, Tayland’ın ihtiyacı olan “teknoloji transferiyle desteklenen gemi inşasını” karşılayabilecek bir model olarak görmektedir (Army Recognition, 2025). Resmi sonuç henüz belirsizse de Türkiye’nin MİLGEM tasarımları, Tayland’ın yüksek teknoloji gereksinimlerine yönelik bir alternatif olarak sunulmaktadır.
● Filipinler: Filipinler, uzun yıllardır denizaltı filosuna sahip olmayan bir ASEAN ülkesidir. Oysa okyanuslarda caydırıcılık için denizaltılar, korvetler ve uçaksavar sistemleri gibi unsurlar stratejik önemde kabul edilir. 2025 itibarıyla Filipinler, Fransız Fincantieri ve Alman TKMS ile gerçekleştireceği denizaltı projeleriyle bu açığı kapatmaya çalışmaktadır. Türkiye bu projelere doğrudan dahil olmasa da, sahil gözetleme radarlarından gemiye yönelik silah sistemlerine kadar çeşitli deniz ürünleri önerisiyle pazara girme girişiminde bulunmaktadır. 2024 yılına kadar herhangi bir büyük Türk gemi tedariki olmasa da, Türkiye menşeli deniz sistemleri ve elektronik harp çözümleri (ör. feribot tipi hücum gemileri, kıyı savunma radarları) açısından Filipinler’de potansiyel bir ilgi oluşabilir. Türkiye’de geliştirilen deniz platformlarına entegre silahlar, Filipinler’in şiddetli deniz çatışmalarına hazır bir güç oluşturma hedefiyle doğrudan örtüşür.
Diğer Deniz Platformları
Bu kapsamda, Türkiye küçük çaplı deniz araçları ve insansız sistemlerde de çözümler sunmaktadır. Örneğin hafif sahil devriye botları, insansız denizaltı sistemleri (Sualtı İnsansız Sistem – SİD) ve kıyı gözetleme sensor paketleri ASEAN ülkilerinin kıyı koruma stratejileri için değerlendirilebilir. STM’nin, yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği, insansız otonom su altı aracı "STM NETA” (Günyol, 2025) tam da bu bağlamda devreye alınabilir. Deniz platformlarındaki işbirliği, lojistik destek ve eğitim anlaşmalarıyla da genişletilebilir; zira ASEAN ülkeleri arasında Türk gemi tasarımlarını kullanmakla ilgili bilgi paylaşımı ve MTO (yüksek katma değerli bakım üretim) projeleri gündemdedir.
Elektronik Harp ve C4ISR Sistemleri
Modern silahlı kuvvetlerin bel kemiği haline gelen C4ISR (Komuta-Kontrol, İletişim, Bilgi, İstihbarat, Keşif, Gözetleme) ve elektronik harp sistemleri, ASEAN ülkelerinin radar-havadan erken uyarı (AEW), telsiz ve uydu iletişimi, elektronik karıştırma gibi alanlardaki ihtiyaçlarını oluşturur. Türkiye’nin ASELSAN, TÜBİTAK SAGE, HAVELSAN gibi firmaları, çoklu radar sistemleri, uydu iletişim cihazları, elektronik harp çözümleri ve yazılım tabanlı askeri komuta-kontrol sistemleri üretmektedir.
● Endonezya ve Malezya gibi büyük ülkeler, mevcut radar altyapısını yenilemekte ve gemi/askeri kara birlikleri için modern telsiz şifreleme sistemleri aramaktadır. Türkiye, Aselsan imzalı SEGA (Koral) gibi kara-hava engelleme (jammer) sistemleri ve uzak menzilli gözetleme radarlarıyla bu ihtiyaca çözüm sunabilir. Örneğin Endonezya, stratejik bölgeleri için yüksek çözünürlüklü radar sistemleri ve uydu kontrol merkezi kurmayı planlarken, Malezya yeni iletişim altyapıları (Uydu Hücre Ağı) kurma projesi yürütmektedir. Türkiye’nin daha düşük maliyetli elektronik harp çözümleri, bu pazarlara pazarlanabilir.
● Tayland ve Filipinler ise kıt kaynaklarıyla deniz ve kara gözetleme ağlarını entegre etmeyi amaçlar. Tayland, komuta-kontrol sistemlerinin modernizasyonunda yazılım çözümleri ararken, Filipinler deniz sınırlarının korunması için entegre gözetleme platformları (radar-dron-uydu) peşindedir. Türkiye’nin geliştirdiği Meteksan CATS (Dağınık Görev Menzili Sistemi) gibi yazılımsal radar ve sensör entegrasyonu yetenekleri, bu talepler için uygun bulunabilir.
Elektronik Harp
ASEAN üyelerinin elektronik harp kapasitesi genellikle emekleme safhasında ve neredeyse tümüyle dışa bağımlıdır. Türkiye’nin KORAL kara-hava elektronik harp sistemi, sahil radarı karıştırma ve hava keşif uydularını aldatma yeteneği sunar. Uzakdoğu sahillerinde yabancı radarların frekanslarını kısıtlamak için Türkiye ASEAN üyelerine çözümler sunabilir. Örneğin Malezya ve Endonezya, Güney Çin Denizi’nde pasif sonar ve elektronik devriye yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.. Burada Türkiye’nin elektronik harp araçları avantaj sağlayacaktır.
Her ne kadar Avrupa ve Amerikan tedarikçiler kadar yaygın olmasalar da, Türkiye’nin bu alandaki ürünleri ASEAN ülkelerine teknoloji transferli paket anlaşmalar şeklinde sunulabilir. Türk firmalarının EH ürün portföyü, ASEAN’da hem kara üslerine hem gemilere entegre edilebilecek düzeyde esneklik sağlamaktadır. Bu bağlamda elektronik harp ve EW çözümleri Türkiye’nin ihracat portföyünde giderek öne çıkan bileşenlerdir.
Yazılım ve Siber Güvenlik
Savunma sanayii artık yazılım ve siber güvenlik ürünleri olmadan eksik kalmaktadır. ASEAN ülkeleri, askeri ağlarını korumak ve yapay zeka destekli silah sistemleri geliştirmek için dışa bağımlılığını azaltma stratejisi izlemektedir Bu kapsamda Türkiye’nin yazılım ve siber güvenlik firmaları, bölgeyle işbirliğine açık kapı bırakmaktadır. Örneğin, Türkiye merkezli bir firma olan Havelsan, askeri komuta-kontrol yazılımları ve simülasyon sistemlerinde deneyim sahibidir. ASELSAN, elektronik harp bilgi işlem yazılımları geliştirirken, TÜBİTAK BİLGEM de kriptografi ve ağ güvenliği çözümlerine yönelmiştir.
ASEAN devletlerinin ortak girişimi olan ASEAN Siber Güvenlik İşbirliği Stratejisi (2017-2020) çerçevesinde bölge, siber tehditlere karşı koordineli hareket etmeyi amaçlar. 2024’te yapılan ASEAN-Türkiye İşbirliği toplantısında da “siber güvenlik” ana işbirliği alanlarından biri olarak vurgulanmıştır (ASEAN, 2024). Bu durum, Türkiye’nin siber savunma ürünleri ve eğitim programlarıyla ASEAN ülkelerinde kendine alan açabileceğinin göstergesidir.
Buna ek olarak Türk firmaları, askeri simülasyon, eğitim yazılımları, yapay zekâ destekli keşif ve hedef tanıma sistemleri gibi ileri yazılım ürünleri geliştirmektedir. Örneğin, “Milli Muharip Uçak” projesi kapsamındaki yapay zeka altyapıları ileride benzer ihtiyaçlar duyan ASEAN ülkelerine lisanslanabilir. Siber güvenlik tarafında da Türkiye, maliyet ve bağımsızlık avantajıyla Güneydoğu Asya hükümetleri için çekici bir güvenlik sağlayıcısı olabilir. ASEAN kurumlarI, gelecek stratejilerinde Yapay Zekâ (AI) ve siber güvenliğe verdiği önemi tekrar vurgulamış ve Türkiye’yi bu alanlarda işbirliğine çağırmıştır (ASEAN, 2024).
Sonuç
Son yıllarda artan askeri harcamalar ve bölgesel gerginlikler, ASEAN ülkelerini silah tedarikinde geleneksel Batılı tedarikçilerin dışında yeni ortaklara yöneltiyor. Bu noktada Türkiye, stratejik vizyonunun bir parçası olarak Güneydoğu Asya’ya odaklanmakta; hem kültürel yakınlık hem ekonomik uygunluk hem de diplomatik yaklaşımları sayesinde ASEAN için alternatif bir silah tedarikçisi olarak öne çıkmaktadır. Endonezya’nın yerli üretim ortaklıkları kurması, Malezya’nın insansız sistem ve deniz platformu satın alması, Tayland’ın yeni fırkateyn ihalelerinde Türk tekliflerini değerlendirmesi ve Filipinler’in denizaltı hayalini gerçeğe dönüştürmeye yönelik çabaları, Türkiye savunma sanayii için büyük fırsatlar sunmaktadır.
Her savunma alt sektöründe –İHA’lar, zırhlı kara araçları, deniz sistemleri, elektronik harp ve siber güvenlik dahil– güçlü ürün portföyü ve işbirliği teklifleri ile ASEAN talebini karşılamaya yönelik nispeten hazır bir durum söz konusudur. Türkiye’nin bu pazarda başarısı, sadece rekabetçi fiyatlara değil, aynı zamanda teknoloji transferi, müşteriye özel çözümler ve bölgesel stratejik yaklaşımlarına da dayanmaktadır. Sonuç olarak, ASEAN ülkeleri Türkiye için “güçlü alternatif ihracat pazarı” niteliği taşımaktadır ve bu potansiyelin her geçen gün daha fazla gerçeğe dönüştüğü görülmektedir.
Kaynakça
Army Recognition. (2024, 2 Kasım). Ukraine could open its drone export market to Malaysia for first time. https://armyrecognition.com/news/army-news/army-news-2024/ukraine-could-open-its-drone-export-market-to-malaysia-for-first-time
Army Recognition. (2025, 6 Şubat). Türkiye and Thailand strengthen naval cooperation with the MILGEM frigate proposal. https://armyrecognition.com/news/navy-news/2025/tuerkiye-and-thailand-strengthen-naval-cooperation-with-the-milgem-frigate-proposal
ASEAN. (2024, 22 Kasım). ASEAN, Türkiye explore avenues for enhanced partnership. https://asean.org/asean-turkiye-explore-avenues-for-enhanced-partnership/
Bekdil, B. E. (2021, 25 Mayıs). Turkey to export T129 helos to Philippines despite block on Pakistani order. Defense News. https://www.defensenews.com/air/2021/05/25/turkey-to-export-t129-helos-to-philippines-despite-block-on-pakistani-order/
Bisht, I. S. (2023, 3 Ağustos). Indonesia buys 12 Turkish military drones for $300 million. The Defense Post. https://thedefensepost.com/2023/08/03/indonesia-turkish-military-drones/
Çolakoğlu, S. (2021, 6 Nisan). Turkey's engagement with Southeast Asia. Middle East Institute. https://www.mei.edu/publications/turkeys-engagement-southeast-asia
DefenseMirror. (2023, 25 Mayıs). Turkish Aerospace to export three customised ANKA drone systems to Malaysia. https://www.defensemirror.com/news/34254/Turkish_Aerospace_to_Export_Three_Customised_ANKA_Drone_Systems_to_Malaysia
DefenseMirror-b. (2025, 13 Şubat). Turkey's Baykar to establish JV in Indonesia to produce drones. https://www.defensemirror.com/news/38824
Defence Security Asia. (2024, 9 Haziran). Malaysia-Turkey to sign G2G MoU on defense products procurement. https://defencesecurityasia.com/en/malaysia-turkey-to-sign-g2g-mou-on-defense-products-procurement/
Epstein, A. K. (2025, 14 Nisan). There are signs that Turkey is growing closer to Indonesia—and to ASEAN. Atlantic Council. https://www.atlanticcouncil.org/blogs/turkeysource/there-are-signs-that-turkey-is-growing-closer-to-indonesia-and-to-asean/
Günyol, A. (2025, 9 Mayıs). Türkiye'nin milli insansız otonom su altı aracı "STM NETA" Mavi Vatan’a açıldı. Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/savunma-sanayisi/turkiyenin-milli-insansiz-otonom-su-alti-araci-stm-neta-mavi-vatan-a-acildi/3561946
Lee, J. (2023, 20 Aralık). Understanding the recent Southeast Asian arms build-up: A commitment to a minimum military response capability. The Asan Institute for Policy Studies. https://en.asaninst.org/contents/understanding-the-recent-southeast-asian-arms-build-up-a-commitment-to-a-minimum-military-response-capability/
Saballa, J. (2023, 22 Eylül). Malaysia to buy drones, helicopters from Turkey. The Defense Post. https://thedefensepost.com/2023/09/22/malaysia-drones-helicopters-turkey/
Saballa, J. (2024, 27 Mart). Indonesian army receives first batch of Kaplan tanks. The Defense Post. https://thedefensepost.com/2024/03/27/indonesian-army-kaplan-tanks/
Saballa, J. (2025, 26 Mart). Malaysia acquires Turkish vessel capable of 30-day continuous operations. The Defense Post. https://thedefensepost.com/2025/03/26/malaysia-acquires-turkish-vessel/
Yaylalı, C. D. (2025, 14 Şubat). Turkish government racks up naval, drone deals during Asia trip. Defense News.
https://www.defensenews.com/global/asia-pacific/2025/02/14/turkish-government-racks-up-naval-drone-deals-during-asia-trip/