Meloni Liderliğinde “Güzel ve Yalnız” İtalya

Mehmet Enes Beşer

İtalya’nın Eylül 2022 seçimleri sonrası iktidara gelen Giorgia Meloni liderliğindeki sağ koalisyonu, ülkenin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en sağ çizgideki hükümeti olarak dikkat çekmiştir. Meloni’nin kökenleri post-faşist bir partide olduğundan, başa geçmesi Avrupa Birliği (AB) ve müttefikler nezdinde başlangıçta endişe yaratmıştır. Birçok gözlemci, Meloni’nin iktidara gelir gelmez aşırı milliyetçi bir çizgi izlemesinden, AB ile çatışmaya girmesinden veya Rusya’ya karşı Batı birliğini zayıflatmasından endişe ediyordu. Ancak geçen zaman, bu kaygıların büyük ölçüde abartılı olduğunu göstermiştir. Meloni hükümeti, içeride sert söylemler kullanmakla birlikte dış politikada büyük oranda selefi Mario Draghi’nin çizgisini koruyan pragmatik bir tutum benimsemiştir. Bu makalede Meloni döneminde İtalya’nın genel dış politika yönelimi, ABD ve Rusya ile ilişkileri, AB ve Türkiye ile bağları, göçmen politikalarının uluslararası boyutu ile ekonomik-stratejik hamleleri analiz edilmektedir. Ayrıca, müttefiklerle ilişkiler ve hükümetin karşılaşabileceği olası diplomatik zorluklar da ele alınacaktır.

1. Meloni Hükümetinin Genel Dış Politika Çizgisi
Giorgia Meloni, ideolojik olarak güçlü bir milliyetçi-muhafazakâr söyleme sahip olsa da başbakan olduktan sonra dış politikada önemli ölçüde sürekliliğe dayalı ve gerçekçi bir çizgi izlemiştir. Hükümeti adeta çift yönlü bir strateji takip etmektedir: İç politikada “önce İtalya” vurgusuyla sınır güvenliği, yasa dışı göçle mücadele ve geleneksel aile değerlerinin korunması gibi konularda sert ve popülist bir tutum benimserken; dış politikada ittifaklara bağlı, sorumlu ve kurumsal bir yaklaşım sergilemektedir. Nitekim Meloni, göreve geldikten sonra selefi Draghi’nin yolundan giderek güçlü bir transatlantik duruş sürdürmüş ve Rus saldırganlığı karşısında Ukrayna’yı kararlılıkla desteklemiştir (Bruno, 2025). Meloni’nin dış politikadaki öncelikleri arasında ülkenin egemenlik haklarını savunmak ve ulusal çıkarlarını daha güçlü şekilde duyurmak vardır. Bununla birlikte, İtalya’nın uluslararası yükümlülüklerinden kopuk bağımsız bir rota çizemeyeceğinin de farkındadır (Scazzieri, 2023). Kendisinin ifadesiyle, “sorumluluk zamanı” gelmiştir ve İtalya’nın çıkarlarını en iyi şekilde korumanın yolu, NATO ve AB içindeki güvenilir konumunu sarsmamaktan geçmektedir. Bu anlayışla Meloni, Atlantik ittifakına sadakat ile Avrupa kurumları içinde pragmatizm arasında bir denge kurmaya çalışmaktadır. Özellikle NATO’ya ve ABD ile ilişkilere verdiği önem, İtalya’daki sağ geleneğin geçmişte de sıkça görüldüğü üzere “Atlantikçilik”i “Avrupacılık”tan üstün tutma eğilimiyle uyumludur (Cristiani, 2022). Meloni'nin "pragmatik radikalizm" olarak tanımlanan yaklaşımı, iç politikada milliyetçi bir söylem benimserken, uluslararası arenada AB ve NATO'ya bağlılığını sürdürme çabasını ifade etmektedir. Bu denge politikası, Meloni'nin hem ulusal çıkarları koruma hem de uluslararası ilişkilerde etkili olma hedefini yansıtmaktadır (Fantappiè, Goretti, & Simonelli, 2025). Sonuç olarak Meloni, ideolojik olarak muhafazakâr-milliyetçi çizgisini korumakla birlikte, İtalya’nın AB ve NATO içerisindeki “vazgeçilmez” konumunu sarsmadan hareket etmek istemektedir. Bu da politikalarını, sert söylemlerle harmanlanan ama pratikte “sorumluluk” kaygısıyla şekillenen bir denge siyaseti haline getirmektedir. 

Meloni hükümeti uluslararası alanda çok taraflı işbirliğine mesafeli söylemine rağmen pratikte AB ve G7 gibi platformlarda yapıcı bir tutum takınmıştır. Hükümet, AB’ye karşı önceki sert söylemlerini büyük ölçüde yumuşatmış; AB Komisyonu ve kilit Avrupa başkentleriyle çatışmaktan kaçınmıştır. Bunun temel nedenlerinden biri, İtalya’nın pandemi sonrası AB Kurtarma Fonu’ndan alacağı büyük mali destektir: 2026’ya kadar yaklaşık 191,5 milyar avroluk hibe ve kredi için Roma’nın belirli reform taahhütlerini yerine getirmesi gerekmektedir. Bu durum, Meloni gibi geçmişte euroskeptik söylemlere sahip siyasetçilerin bile AB’yi bir “zorba”dan ziyade hayati bir finansman kaynağı olarak görmesine yol açmıştır (Scazzieri, 2023). Dolayısıyla ulusal egemenlik vurgusu sürse de, Meloni Brüksel ile köprüleri atmaktan kaçınan, aksine İtalya’nın sesini içeriden duyurmaya çalışan bir strateji benimsemiştir.

2. ABD ile İlişkiler
Meloni yönetimindeki İtalya, ABD ile ilişkileri stratejik bir sütun olarak tanımlamaya devam etmektedir. Seçim kampanyası döneminde bile Meloni, İtalya’nın NATO müttefikliğine ve transatlantik ittifaka bağlılığını vurgulamıştı. İktidara geldikten sonra da Washington ile yakın temaslar kurarak bu bağlılığı somutlaştırdı. Trump’ın yemin törenin davet edilen tek Avrupalı hükümet başkanı olarak dikkat çekti (Bortoletto, 2025). Örneğin, Temmuz 2023’te Meloni ilk kez Beyaz Saray’ı ziyaret ederek dönemin ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya geldi. Bu görüşmede Ukrayna’daki savaş, Çin konusunda transatlantik eşgüdüm, Kuzey Afrika’daki gelişmeler ve 2024’te İtalya’nın üstleneceği G7 dönem başkanlığı gibi başlıklar ele alındı. Biden yönetimi, Meloni’nin Ukrayna’ya güçlü desteğini ve NATO içindeki yapıcı tutumunu takdirle karşıladı; nitekim Başkan Biden, İtalya’nın geleneksel olarak güçlü olan ABD-İtalya ittifakını Meloni döneminde de pekiştirmesinden memnuniyet duyduğunu ifade etmiştir (Amante & Singh, 2023). Transatlantik diyalogda Meloni, yalnızca mevcut Demokrat yönetimle değil, ABD’deki Cumhuriyetçi çevrelerle de iletişimini sürdürerek olası siyasi değişimlere karşı hazırlıklı durmaya çalışmaktadır. Örneğin, Meloni’nin Başkan Donald Trump’la ideolojik bazı ortak noktaları (göç ve geleneksel değerler gibi) paylaşması, ona Amerikan sağında da bir köprü kurma imkânı vermektedir (Coratella, 2025). Ancak Meloni, ABD iç siyasetindeki kutuplaşmanın farkında olarak İtalya’nın nihai çıkarının her durumda Amerika ile sağlam ilişkileri sürdürmek olduğunu vurgulamaktadır.

Meloni yönetimi, ABD ile savunma ve enerji gibi alanlarda işbirliğini derinleştirmeye çalışmaktadır. İtalya, NATO misyonlarına katkısını sürdürmekte ve gerektiğinde arttırmaya hazırlanmaktadır. İki ülke Rusya’ya yaptırımlar, Ukrayna’ya destek, Ortadoğu’daki istikrar arayışları gibi konularda yakın pozisyonlar almıştır. Bunun yanı sıra, Çin’in yükselişi karşısında transatlantik ortak bir duruş sergileme çabası dikkat çekmektedir. Meloni hükümeti, selefi Draghi gibi, Çin’in stratejik sektörlerdeki yatırımlarına karşı temkinli davranmakta ve “altın güç” mekanizmasıyla Çin kaynaklı satın almaları engellemeye devam etmektedir. Hatta Meloni, 2019’da önceki hükümetin Çin ile imzaladığı Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) mutabakatını gözden geçirmekte kararlıdır. İtalyan diplomatlar, Meloni’nin 2024’te süre dolarken BRI’dan çekilme kararını netleştirmeden önce Biden ile görüş alışverişinde bulunmak istediğini belirtmiştir Zira İtalya, G7 içinde BRI’a katılan tek ülke olarak beklenen faydaları elde edememiş ve aksine Batı müttefikleri nezdinde itibar kaybına uğramıştır; bu nedenle Meloni’nin hükümeti anlaşmayı yenilememe eğilimindedir (Scazzieri, 2023). Bu çerçevede Meloni hükümeti, Çin ile ekonomik ilişkileri tamamen koparmadan, stratejik bağımlılık yaratabilecek alanlarda kontrollü bir politika benimsemektedir. Bu yaklaşım, bir yandan Çin pazarındaki fırsatları tamamen dışlamamayı hedeflerken, diğer yandan Batı blokuyla olan güvenlik ve teknoloji temelli işbirliklerini gözetmeye yöneliktir. 

Özetle, Meloni döneminde İtalya-ABD ilişkileri uyumlu ve ileriye dönüktür. Roma, Washington’la stratejik uyumu koruyarak uluslararası arenada ağırlığını hissettirmeyi amaçlamaktadır. 2024’te İtalya’nın G7 başkanı olarak Ukrayna’nın yeniden inşası ve Afrika’daki gelişmeler gibi konularda liderlik etmeyi hedeflemesi (Amante & Singh, 2023), ABD’nin de desteğiyle transatlantik dayanışmayı güçlendireceğinin bir belirtisidir. Ancak kuşkusuz son günlerde Trump’ın Avrupa’ya yönelik tutumu (Rushe, 2025; The Guardian, 2025; Stancati, 2024), Transatlantiğin geleceğine ilişkin soru işaretlerini de beraberinde getirmiştir.

3. Rusya ile İlişkiler ve Ukrayna Krizi
Giorgia Meloni göreve geldiğinde, koalisyon ortaklarının geçmişte Rusya’ya yakın duruşları nedeniyle İtalya’nın Ukrayna politikasında bir sapma olabileceğine dair soru işaretleri oluşmuştu. Özellikle Lega Nord (Kuzey Ligi) lideri Matteo Salvini ve Forza Italia lideri Silvio Berlusconi’nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile dostane ilişkileri biliniyordu. Ancak Meloni, bu konuda net bir tavır alarak tüm spekülasyonları boşa çıkardı. İtalya’nın Rusya politikası Meloni döneminde esasen değişmedi; aksine Batı ittifakının parçası olarak Ukrayna’ya güçlü destek sürdürüldü. Meloni, daha hükümeti kurulurken dahi Ukrayna konusunda rotayı değiştirmeyeceğinin sinyalini vermiş, “sorumluluk zamanı” diyerek Rusya’nın işgaline karşı net duruş sergilemiştir (Cristiani, 2022). Nitekim başbakan olduktan sonra Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşerek (IGPCM, 2024), İtalya’nın savunma desteğini ve uluslararası arenada Ukrayna’nın yanında yer alacağını teyit etmiştir.

İtalya, Meloni liderliğinde Ukrayna’ya hem siyasi hem de askeri desteğini devam ettirmiştir. Hükümet, Kiev’e gelişmiş savunma silahları göndermiş ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunmuştur. Meloni, uluslararası platformlarda da Ukrayna’nın davasını güçlü biçimde dile getirmektedir; “Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ettiğini”, “Batı’nın birlik içinde kalmasının hayati olduğunu” vurgulamıştır. Hatta Ukrayna’nın gelecekte AB üyeliğine adaylığını desteklediğini açıkça ifade etmiş, bu ülkenin “Avrupa ailesine” ait olduğunu belirtmiştir. Tüm bu adımlar, İtalya’nın Rusya politikasında Batı konsensüsünden sapmadığını göstermektedir. Meloni’nin bu çizgisi, koalisyon içindeki potansiyel çatlakları da büyük ölçüde önlemiştir. Salvini ve (Haziran 2023’te vefat eden) Berlusconi zaman zaman Rusya’ya yönelik sempati içeren açıklamalar yapsalar da, hükümet politikalarını fiilen değiştirmeye yönelik bir girişimde bulunmamışlardır (Scazzieri, 2023). Kamuoyunda Ukrayna’ya askeri yardım konusunda belirli bir isteksizlik olduğu bilinse de (2022’de İtalyanların sadece %38’i silah yardımını destekliyordu), Meloni bu sınırlı desteğe rağmen inisiyatif alan bir liderlik sergilemiştir (Cristiani, 2022). Onun açık tutumu sayesinde İtalya’da Ukrayna’ya destek politikası geniş çapta meşru kabul görmüş, muhalefetten de ciddi bir itiraz yükselmemiştir.

Rusya ile ikili ilişkilere gelince, savaşın başlamasıyla birlikte bu ilişkiler en düşük seviyeye inmiştir. İtalya, AB yaptırımlarını harfiyen uygulamakta; Rus enerji kaynaklarına bağımlılığı azaltmak üzere alternatif tedarikçilere yönelmektedir. Meloni’nin Moskova ile doğrudan teması sınırlı olmuş, daha ziyade çok taraflı arenalarda (örneğin G20 zirvelerinde) mesajlarını iletmeyi tercih etmiştir. İlerleyen dönemde savaşın seyrine bağlı olarak diplomatik bir çözüm zemini oluşursa, İtalya barış çabalarına katkı sunmak isteyebilir; ancak mevcut koşullarda Roma, Moskova’ya mesafeli ve ihtiyatlı duruşunu koruyacaktır. Kısacası Meloni yönetimi, Rusya’yı uluslararası düzeni zorlayan bir aktör olarak görmeye devam etmiş ve İtalya’nın geleneksel Euro-Atlantik rotasından sapmayacağını göstermiştir. Bu durum, İtalya’nın uluslararası itibarını da korumasını sağlamıştır; zira aksi halde Batı ittifakından kopmanın ülkenin kredibilitesine ve ekonomik istikrarına zarar vereceği hükümet tarafından bilinmektedir (Scazzieri, 2023)

.
4. Avrupa Birliği ile İlişkiler
Giorgia Meloni’nin başbakanlığı, AB içinde yakından takip edilen bir dönem olmuştur. Zira kendisi, geçmişte AB’nin bazı politikalarına sert eleştiriler getiren bir lider olarak öne çıkmıştır.. Bununla birlikte, Meloni hükümetinin şimdiye kadarki performansı, Brüksel ile açık bir çatışmadan imtina edildiğini göstermektedir. Meloni, geçmişteki AB karşıtı söylemlerini yumuşatarak, İtalya'nın AB içindeki rolünü güçlendirmeyi hedeflemiştir. (Pirozzi, 2025). Bununla birlikte, Meloni'nin ABD ile ilişkileri güçlendirme çabası, AB içindeki bazı liderler tarafından dikkatle izlenmektedir. Özellikle ABD'nin Avrupa'nın güvenliğinden uzaklaşma olasılığına karşı, Meloni'nin Atlantikçi tutumu, AB içindeki tartışmaları etkilemektedir (Fortuna & Genovese, 2025).

İtalya’nın AB içindeki öncelikleri uzun zamandır belli başlıklar etrafında şekillenmiş; Meloni de bu geleneksel öncelikleri sürdürmüştür. Bunların başında mali kurallarda esneklik gelir: Yüksek kamu borcu (2022 sonunda GSYH’nin %147’si) nedeniyle İtalya, AB’nin bütçe disiplinine dair kurallarının gevşetilmesini veya büyümeyi destekleyecek şekilde yeniden yorumlanmasını talep etmektedir. Meloni de bu çizgide, AB’nin pandemi sonrasında tartıştığı yeni mali çerçevede ülkesine daha fazla hareket alanı bırakılmasını savunmuştur. İkinci olarak, İtalya ortak Avrupa çözümleri arayışındadır: Enerji krizi veya göç dalgası gibi dış kaynaklı şoklara karşı AB’nin birlikte hareket etmesini, örneğin ortak borçlanma yoluyla fon yaratmasını istemektedir. Meloni, enerji fiyatlarındaki artışa karşı AB içinde tavan fiyat uygulaması gibi fikirleri desteklemiş; benzer şekilde Akdeniz’den gelen göçmen akınına karşı yükün adil paylaşımı için AB çapında mekanizmaları dile getirmiştir. Üçüncü olarak ise, düzenlemelerde ülkelerin şartlarına duyarlılık talep etmektedir: Özellikle AB’nin yeşil mutabakat kapsamındaki bazı düzenlemelerine (örneğin içten yanmalı motorlu araçların yasaklanma takvimi) İtalya’nın sanayi yapısını gözeterek esneklik tanınmasını istemiştir. Meloni, seçimlerden önce bu konuda sert eleştiriler getirse de iktidarda daha ılımlı adımlar atmış, sadece uygulama sürelerinin uzatılması gibi konularda kulis yapmıştır (Scazzieri, 2023). Meloni yönetimi, AB ile ilişkilerinde uzlaşmacı bir yol izlemekte, ancak ulusal çıkarlarını koruma ve ABD ile stratejik ilişkilerini sürdürme çabası, AB içindeki dinamikleri etkilemektedir.

Meloni hükümetinin AB ile ilişkilerindeki en çetrefilli konu göç politikaları olmuştur. 2022 Kasım’ında patlak veren Ocean Viking krizi, Meloni döneminde Fransa-İtalya hattında ciddi bir gerilime yol açmıştır. İtalya’nın, Akdeniz’de kurtarılan 230 göçmeni taşıyan Ocean Viking gemisine limanlarını kapatması üzerine gemi Fransa’ya yönelmiş; Paris yönetimi bunu “insanlık dışı ve kabul edilemez” bularak İtalya’yı kınamış ve misilleme olarak gönüllü mülteci dağıtım programındaki taahhütlerini askıya almıştır (Euronews, 2022). Bu hadise, AB’nin ortak iltica mekanizmasındaki eksiklikleri tekrar gün yüzüne çıkarırken Meloni’nin göç konusundaki sert tutumunun Avrupalı partnerlerle ilk sürtüşmesini temsil ediyordu. Yine de, bu krizin ardından Meloni tamamen uzlaşmaz bir yol izlemek yerine AB’yi çözümün parçası yapmaya çalıştı. Nitekim 2023 Temmuz ayında Roma’da düzenlenen uluslararası göç konferansına AB liderlerini davet ederek ve Tunus ile AB arasında bir mutabakatın mimarlarından biri olarak, meseleyi birlikte ele alma niyetini ortaya koydu (Amara, 2023).

Genel olarak bakıldığında, Meloni AB içinde kalarak onu içeriden etkileme stratejisi gütmektedir. Partisi Fratelli d’Italia (İtalya’nın Kardeşleri), Avrupa Parlamentosu’nda Avrupa Muhafazakârlar ve Reformcular (ECR) grubunun lideridir ve Meloni bu platformu Avrupa sağını birleştirmek için kullanmaktadır. 2024 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sağ milliyetçi partilerin güç kazanması halinde, Meloni AB siyasetinde daha etkili bir aktör haline gelmeyi ummaktadır. Bu doğrultuda, Polonya’daki Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) gibi müttefiklerle iş birliği arayışındadır. Ancak Avrupalı ana akım sağ (EPP) ile olası ittifaklar konusunda engeller de vardır; zira birçok ülkede merkez sağ partiler, Meloni gibi radikallere mesafeli durmak istemektedir (Scazzieri, 2023).

Diplomatik düzlemde Meloni’nin Almanya ve AB Komisyonu liderliğiyle yapıcı ilişkiler kurmaya özen gösterdiği görülmektedir. Dönemin Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile çeşitli zirvelerde uyum içinde çalışmış, anlaşmazlık konularını alenileştirmeden çözmeye gayret etmiştir. Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ilişkisi, yukarıda bahsedilen göç gerginliği nedeniyle daha dalgalı seyretmiştir. Temmuz 2023’te Roma’da düzenlenen göç zirvesine Fransa’nın davet edilmemesi ve İtalya’nın Tunus politikası konusunda Paris ile istişare etmemesi gibi olaylar, iki ülke arasında soğuk rüzgârlar estirmiştir. Yine de Meloni ve Macron belirli aralıklarla bir araya gelerek işbirliği mesajları vermeye çalışmışlardır. Sonuç olarak, Meloni’nin AB ile ilişkilerinde denge arayışı hakimdir: İtalya’nın çıkarlarını maksimum düzeyde savunmaya çalışırken, Birlik’ten kopmadan ve özellikle mali destekleri riske atmadan yol alma gayreti açıktır. AB’den beklentileri karşılanmadığında dahi, bunu yüksek perdeden bir çatışmaya dönüştürmemesi dikkat çekicidir (Scazzieri, 2023). Önümüzdeki dönemde, gerek ekonomik reformları tamamlama zorunluluğu, gerekse AB’de değişen siyasi dengeler, Meloni’nin Brüksel ile ilişkilerinde belirleyici olacaktır.

5. Türkiye ile İlişkiler
İtalya ve Türkiye, Akdeniz’in iki önemli ülkesi ve NATO müttefikleridir. Giorgia Meloni başbakan olduktan sonra Roma-Ankara hattında genel olarak süreklilik ve yer yer artan bir yakınlaşma gözlenmiştir. Tarihsel olarak İtalya’nın Türkiye ile ilişkileri genelde pragmatik temelde iyi olagelmiştir; Meloni yönetimi de bu geleneği sürdürmeye çalışmaktadır. Özellikle Akdeniz ve Orta Doğu’daki gelişmeler, enerji ve ticaret konularında iki ülkenin çıkarlarının örtüştüğü alanlar bulunmaktadır.

Meloni, göreve gelir gelmez uluslararası zirvelerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile temaslar gerçekleştirdi. 2022 Kasım'daki G20 zirvesinde ve 2023’teki NATO toplantılarında iki liderin sohbetleri basına yansıdı. Temmuz 2023’te Vilnius’taki NATO zirvesi sırasında Meloni ve Erdoğan bir araya gelerek ittifakın güney kanadı güvenliği üzerine görüş alışverişinde bulundu. İtalya, NATO içinde uzun süredir Akdeniz’den ve Afrika’dan kaynaklanan istikrarsızlık tehditlerine (terörizm, düzensiz göç, enerji arz güvenliği gibi) daha fazla odaklanılmasını talep ediyor. Bu doğrultuda İtalyan Savunma Bakanı, NATO’nun güney komşuluk bölgesi için özel temsilci atanması fikrini bile gündeme getirdi. Ankara da benzer şekilde Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki etkisini artırmakta ve bu bölgelerde aktif rol oynamaktadır. Dolayısıyla, Akdeniz’de güvenlik ve göç konuları İtalya-Türkiye diyaloğunun önemli başlıkları haline gelmiştir. Meloni’nin ilan ettiği Afrika için “Mattei Planı” – yani Afrika’da ekonomik kalkınmayı teşvik ederek hem enerji işbirliğini artırma hem de göçün kök nedenlerini giderme hedefi – Türkiye’nin son dönemde Kuzey Afrika’da artan nüfuz alanıyla kesişmektedir. Örneğin Ankara’nın Libya’daki askeri varlığı ve Cezayir-Mısır ile geliştirdiği ilişkiler, Roma açısından dikkatle izlenmekte; İtalya bu denklemde Türkiye ile rekabetten ziyade iş birliği yollarını aramaktadır Nitekim Meloni ve Erdoğan, NATO toplantılarındaki görüşmelerinde bölgesel çatışmaların çözümü, ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi, göçle mücadelede birlikte çalışma konularında mutabık kalmışlardır (Decode39, 2023).

İkili ilişkilerin somut bir göstergesi, ticari ve savunma işbirliğindeki ivmedir. Türkiye ile İtalya arasındaki ticaret hacmi, son yıllarda istikrarlı bir büyüme trendi göstermiştir. 2022 yılında yaklaşık 26 milyar dolar olan ikili ticaret hacmi, 2023 yılında %5,3 artışla 27,3 milyar dolara ulaşmıştır. Bu dönemde, Türkiye'nin İtalya'ya ihracatı 12,4 milyar dolar, ithalatı ise 14,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir (T.C. Ticaret Bakanlığı, t.y). 2024 yılında da bu büyüme eğilimi devam etmiş, Türkiye'nin İtalya'ya ihracatı %7,9 artışla 11 milyar 993 milyon dolara ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine erişmiştir. Bu dönemde, otomotiv endüstrisi 3,4 milyar dolarlık ihracatla başı çekerken, kimyevi maddeler ve mamulleri ile çelik sektörleri de önemli katkılar sağlamıştır (Sansarlıoğlu, 2024).

Bunun ötesinde, her iki taraf da ekonomik bağları güçlendirmek niyetindedir; hatta Ekim 2024’te Meloni, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 2025’in ilk yarısında Roma’da yapılması planlanan Hükümetlerarası Zirve’ye davet etmiştir. Bu girişim, iki ülkenin en üst düzeyde stratejik konuları ele almak ve ilişkileri kurumsallaştırmak istediğini gösteriyor. Yine aynı görüşmede liderler, yükselen ticaret hacminden duydukları memnuniyeti dile getirerek bu eğilimin sürdürülmesi için çalışacaklarını vurgulamıştır (Bir, 2024). Savunma sanayiinde de ATAK helikopterinin ortak üretimi (Dünya, 2008) ve SAMP/T hava savunma sistemine katılım (BBC Türkçe, 2022) gibi İtalya ve Türkiye’nin ortak projeleri uzun süredir gündemde olup, Meloni döneminde işbirliğinin sürmesi beklenmektedir.

Bölgesel konularda İtalya ve Türkiye zaman zaman farklı pozisyonlar alsa da diyalog kanalları açık tutulmaktadır. Örneğin, 2022’de İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği sürecinde Türkiye’nin başlangıçtaki itirazlarına karşı İtalya açık şekilde genişlemeyi desteklemiş ve Ankara’ya diplomatik telkinlerde bulunmuştur. Yine Doğu Akdeniz’de Türkiye ile Yunanistan/Güney Kıbrıs arasındaki gerilimlerde, Draghi hükümeti döneminde İtalya genelde AB dayanışması içinde hareket etse de, Meloni dönemi henüz bu konuda ciddi bir sınavla karşılaşmadı. Bununla birlikte Roma, Doğu Akdeniz’de gerginliğin düşürülmesinden yana olup, enerji şirketi ENI’nin bölgedeki çıkarlarını (örneğin Kıbrıs açıklarındaki doğal gaz aramaları) korumaya çalışırken Ankara ile doğrudan çatışmadan kaçınacaktır. 2023 ve 2024’te Orta Doğu’da yaşanan krizlerde (özellikle Gazze’deki çatışmalar), İtalya ve Türkiye benzer insani kaygıları dile getirmiştir. Meloni, İsrail’in kendini savunma hakkını tanımakla birlikte sivil halkın korunması gerektiğini belirtmiş; Erdoğan ise İtalya’nın Orta Doğu barış çabalarına desteğini memnuniyetle karşılamıştır. Hatta Türkiye, İsrail’e silah ambargosunu gündeme getirdiğinde bu girişimin uluslararası alanda destek bulması için Roma’nın katkı sunmasının önemini vurgulamıştır (Bir, 2024).

Sonuç itibariyle, Meloni döneminde İtalya-Türkiye ilişkileri genel olarak yapıcı ve çıkar odaklı ilerlemektedir. İki ülke de anlaşmazlıkları diplomasi yoluyla yönetme isteğindedir. Özellikle Akdeniz’de düzensiz göçün engellenmesi, enerji nakil yollarının güvenliği ve bölgesel istikrar gibi ortak çıkar alanlarında eşgüdüm arayışı sürmektedir. Meloni’nin davetiyle 2025’te gerçekleşmesi planlanan liderler zirvesi, bu iş birliğini somut projelere dönüştürme fırsatı sunacaktır.

6. Göçmen Politikalarının Uluslararası Boyutu
Göç meselesi, Giorgia Meloni’nin siyasi kariyerinin merkezinde yer alan, muhalefette olduğu dönemde sıkça dillendirdiği ana temalardan biridir (Beşer & Eliaçık, 2018). Dolayısıyla Meloni hükümetinin hem iç hem dış politikasında göç konusu öncelikli bir yer tutmaktadır. İtalya, coğrafi konumu nedeniyle Afrika ve Orta Doğu kaynaklı göç akınlarının Avrupa’ya giriş noktalarından biridir. Meloni, göç konusunda sert ve caydırıcı bir yaklaşım benimsemiştir: İnsan kaçakçılarına karşı “deniz ablukası” vaadi, sivil toplum kurtarma gemilerine kısıtlamalar ve iltica süreçlerinin sıkılaştırılması gibi adımlar bunun göstergesidir. Ancak, tek bir ülkenin tek başına göç baskısını yönetemeyeceği gerçeğinden hareketle, Meloni bu sorunu uluslararası işbirliği yoluyla çözmeye çalışmaktadır.

Meloni hükümeti, AB düzeyinde daha adil bir yük paylaşımı ve ortak hareket anlayışı talep etmektedir. İtalya uzun zamandır AB’den gelen göçmenlerin dağıtılması ve sınır korumasında ortak sorumluluk çağrısı yapmaktaydı; Meloni bu talebi yüksek sesle yinelemiştir. Bunun sonucunda, AB içinde 2023 yılında iltica ve göç yönetimi reformu konusunda bazı ilerlemeler kaydedildi. Her ne kadar bütün üyeler tam mutabık olmasa da, dış sınırlarda kontrolün sıkılaştırılması konusunda genel bir uzlaşı oluştu. Meloni, kendisinin bu tutumu sayesinde AB’nin göç politikasını sertleştirdiğini iddia etse de, aslında AB ülkeleri bir süredir bu yönde eğilim göstermekteydi (Scazzieri, 2023). Yine de İtalya’nın ısrarı, konunun gündemde kalmasını ve somut adımlar atılmasını hızlandırdı.

Meloni döneminin en dikkat çekici hamlelerinden biri, transit ülkelerle anlaşmalar yapılması yönünde oldu. İtalya, Akdeniz’den gelen göçmenlerin büyük bölümünün Tunus ve Libya üzerinden geldiğini göz önüne alarak bu ülkelerle yakın diplomatik temaslar kurdu. Ocak 2023’te Meloni, Libya’ya giderek oradaki Ulusal Birlik Hükümeti ile hem enerji hem de göç konularını içeren görüşmeler yaptı; Libya sahil güvenliğine destek vaadini sürdürdü. Daha da önemlisi, 2023 yazında Tunus ile AB arasında kapsamlı bir “stratejik ortaklık” anlaşmasının mimarlarından biri İtalya oldu. Meloni’nin girişimiyle Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile birlikte Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ziyaret edilerek, Tunus’a ekonomik destek paketi ve göçü önlemek üzere yardım teklif edildi. Temmuz 2023’te bu mutabakat imzalandı: AB, Tunus’a ekonomisini desteklemek ve sınır kontrolünü güçlendirmek için 1 milyar avro vaat ederken, bunun 100 milyon avroluk kısmı doğrudan göçle mücadeleye ayrıldı. Anlaşma, insan kaçakçılarının faaliyetlerini engellemek, Tunus sahil güvenliğini güçlendirmek ve yasadışı göçmenlerin ülkelerine geri dönüşünü hızlandırmak gibi unsurlar içeriyordu. Meloni bu anlaşmayı “göç krizinin bütüncül bir yaklaşımla ele alınmasında önemli bir adım” olarak övdü ve Tunus modelinin diğer Afrika ülkelerine de genişletilebileceğini belirtti. Nitekim hemen ardından Roma’da bölgesel bir göç konferansı toplanarak, Orta Doğu ve Afrika’dan liderlerle sorunun kaynağında çözümüne dair fikir alışverişi yapıldı (Amara, 2023).

Göç meselesinin uluslararası boyutu, AB içi diplomatik gerilimlere de yol açmaktadır. İtalya, ön cephe ülkesi olarak daha fazla dayanışma beklerken; bazı kuzey ve doğu AB üyeleri, mülteci kabul kotasına sıcak bakmamaktadır. Fransa ile yaşanan Ocean Viking krizi bunun örneğiydi (Il Post, 2022). Aynı şekilde, 2023’te Almanya ile İtalya arasında sivil toplum kurtarma operasyonları konusunda görüş ayrılığı yaşandı Berlin’in STK gemilerine finansal destek vermesi, Roma tarafından eleştirildi (Reuters, 2023). Bu tür anlaşmazlıklar, AB’nin ortak göç politikası oluşturmadaki güçlüklerini ortaya koyarken Meloni’nin de diplomatik manevra alanını daraltmaktadır. Yine de Meloni, göç konusunda tavizsiz duruşunu sürdüreceğini, ancak bunun AB’den kopma anlamına gelmediğini vurgulamaktadır. 

Sonuç olarak, Meloni hükümetinin göç politikalarında uluslararası boyut, “dışarıda durdur, içeride paylaş” şeklinde özetlenebilir: Yani göç akınını Avrupa’ya varmadan engellemek, bunun için transit ülkelerle iş birliği yapmak; buna rağmen Avrupa’ya ulaşanlar olursa da tüm AB ülkelerinin sorumluluğu paylaşması. Bu stratejinin başarısı, hem Kuzey Afrika’daki ülkelerin istikrarına hem de AB içindeki dayanışmaya bağlıdır. Meloni şu ana kadar bu konuda hem ikili anlaşmalar hem de AB mekanizmaları yoluyla ilerleme kaydetmeye çalışmış, kısmi başarılar elde etmiştir. Ancak düzensiz göç sorunu yapısal bir mesele olduğundan, İtalya’nın önünde diplomatik cephede zorlu müzakereler varlığını korumaktadır.

7. Uluslararası Arenada Ekonomik ve Stratejik Hamleler
Meloni liderliğindeki İtalya, küresel ölçekte ekonomik çıkarlarını güvence altına almak ve jeostratejik konumunu güçlendirmek için çeşitli adımlar atmıştır. Bu adımlar, enerjiden ticarete, savunmadan teknolojiye uzanan geniş bir yelpazede olup, İtalya’nın kendi kendine yeterliliğini artırma ve kritik ortaklıklar kurma hedefini yansıtmaktadır.
Enerji alanında, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle tetiklenen gaz krizi İtalya’yı alternatif tedarikçilere yöneltmiştir. Meloni hükümeti, selefi Draghi döneminde başlayan Rus gazına bağımlılığı azaltma stratejisini kararlılıkla sürdürmüştür. Bu kapsamda Kuzey Afrika ile enerji işbirliği yoğunlaştırılmıştır. İtalya, halihazırda Cezayir ile kapsamlı bir enerji ortaklığı kurarak bu ülkeyi Rusya’nın yerine ana doğalgaz tedarikçisi yapmıştır. 2022 ve 2023’te İtalyan enerji şirketi ENI, Cezayir’in devlet şirketi Sonatrach ile üretimi artırmaya yönelik yatırımlar yapmış; Meloni de 2023 Ocak ayında Cezayir’e giderek ilişkileri “stratejik ortaklık” düzeyine çıkarmıştır. Benzer şekilde, Libya ile tarihi bir anlaşma imzalanmıştır. Ocak 2023’te Meloni’nin Trablus ziyareti sırasında ENI, Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) ile 25 yıl süreli, 8 milyar dolarlık dev bir doğal gaz geliştirme anlaşması yapmıştır. İki yeni açık deniz gaz sahasının geliştirilmesini içeren bu anlaşma, tam kapasiteye ulaştığında günde 750 milyon fitküp gaz üretmeyi hedeflemektedir. Anlaşma, Libya’nın iç piyasasına gaz sağlarken Avrupa’ya (dolayısıyla İtalya’ya) ihracatı da kapsayacaktır. Bu hamle, hem Libya’nın istikrarına katkı sunmayı hem de İtalya’nın enerji arz güvenliğini pekiştirmeyi amaçlamaktadır. ENI CEO’su Claudio Descalzi, bu yatırımların Libya’da yıllardır görülen en büyük enerji yatırımı olduğunu vurgulayarak, yerel kalkınmaya katkı yapacağını ve ENI’nin ülkedeki lider konumunu güçlendireceğini belirtmiştir (Jones, 2023). İtalya’nın bu şekilde Akdeniz enerji denkleminde aktif rol alması, ülkenin bir enerji hub’ı olarak konumlanma vizyonuyla uyumludur. Meloni de sıkça, Akdeniz’in “yeşil ve mavi yakıt merkezi” olabileceğini dile getirerek, Afrika ile Avrupa arasında İtalya’nın köprü işlevi göreceğini savunmaktadır. Son tahlilde, Rusya’nın açığını Cezayir, Libya gibi ülkelerle kapatma stratejisi, Meloni hükümetinin hem ekonomik hem jeopolitik bir başarısı olarak görülüyor; zira bu sayede İtalya, hem kendi sanayisini çalışır tutmuş hem de AB içinde proaktif bir rol üstlenmiştir.

Çin ile ekonomik ilişkiler ve stratejik teknoloji başlığında, Meloni temkinli bir yeniden pozisyon alma stratejisi gütmektedir. Yukarıda da belirtildiği gibi, İtalya 2019’da Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne katılan ilk G7 ülkesi olmuştu. Meloni ise muhalefetteyken bu adımı eleştirmiş ve millî çıkarları tehlikeye atacak anlaşmalardan uzak duracağını söylemişti. İktidara gelince, Çin’le ilişkilerde denge arayışına girdi: Pekin ile tamamen köprüleri atmadan, stratejik sektörlerde kontrolü elde tutmaya önem verdi. Hükümet, kritik altyapı ve teknoloji şirketlerine Çin yatırımı gelmesini ulusal güvenlik filtrelerine tabi tutmaya devam ediyor. Örneğin yarı iletken, telekomünikasyon veya enerji dağıtım şebekesi gibi alanlarda Çinli şirketlerin satın alma girişimlerine izin verilmiyor. En sembolik adım ise, BRI anlaşmasının yenilenmemesi yönünde ortaya çıktı. 2024’te süresi dolacak olan mutabakat için Meloni hükümeti, getirilerini ve götürülerini değerlendirmiş ve “kazanımların çok sınırlı, imaj maliyetinin ise yüksek” olduğu kanaatine varmıştır. Gerçekten de BRI angajmanı İtalya’ya beklenen Çin yatırımlarını getirmemiş; iki ülke arasındaki ticaret dengesiz yapısını korumuştur (Scazzieri, 2023). Bu nedenle Roma, ABD ve AB müttefikleriyle paralel şekilde, Çin ile ilişkileri ikili projelerden ziyade AB’nin genel ticaret politikası çerçevesinde yürütmeye yönelmektedir.

Uluslararası ekonomik örgütlenmeler ve inisiyatifler bakımından da İtalya, Meloni ile birlikte daha görünür olma çabasındadır. 2024 yılında dönem başkanlığını üstleneceği G7 platformu, Meloni’nin önemsediği bir vitrindir. Şimdiden Meloni, G7 ajandasına Ukrayna’nın yeniden imarı, Afrika’daki kalkınma hamleleri ve enerji güvenliği gibi konuları alacağını ilan etmiştir (Amante & Singh, 2023). Bu, İtalya’nın küresel sorunların çözümünde söz sahibi olma isteğini göstermektedir. Ayrıca İtalya, G20 içinde de aktif kalmaya devam ediyor; 2023’te Hindistan’da düzenlenen G20 zirvesinde Meloni sürdürülebilir kalkınma, gıda güvenliği ve iklim gibi konularda ülkesinin taahhütlerini vurguladı. 2030 EXPO ev sahipliği için Roma’nın adaylığı da İtalya’nın uluslararası alandaki yumuşak güç projelerinden biriydi (ancak bu yarışı Riyad’a kaybetti). Tüm bunlar, İtalya’nın Meloni döneminde tek başına içe kapanmadığını, aksine çok taraflı arenada kendini göstermeye çalıştığını ortaya koyuyor.

Savunma ve güvenlik boyutunda ise İtalya, NATO’ya olan bağlılığını teyit ederek savunma harcamalarını artırma yolunda adımlar atıyor. Hedef, GSYİH’nin %2’si seviyesinde savunma bütçesine ulaşmak ve ittifak içindeki yük paylaşımına katkıyı artırmak. Meloni hükümeti, özellikle Akdeniz’de güvenlik konusunda NATO ve AB’yi daha aktif olmaya çağırdı. Bu çerçevede, Orta Doğu’dan gelen terör tehditleri veya Afrika’dan Avrupa’ya yönelen istikrarsızlık dalgalarına karşı ortak stratejiler geliştirilmesini savunuyor (Decode39, 2023). İtalya’nın deniz kuvvetlerini ve hava savunmasını güçlendirme planları, sadece ulusal savunma değil ittifak stratejilerine de katkı sunmayı hedefliyor. Örneğin F-35 savaş uçaklarının tedariki, FREMM fırkateynlerinin üretimi gibi projeler sürmektedir. Ayrıca İtalya, Avrupa savunma sanayi iş birliklerinde aktif rol alıyor (Fransa ve Almanya ile ortak projeler, İngiltere ve Japonya ile yeni nesil savaş uçağı projesi GCAP gibi). Meloni yönetimi bu projelere desteğini beyan etmiştir.
Ekonomik diplomasi de Meloni’nin önem verdiği bir alandır. Başbakan olduktan sonra bir dizi ülkeye ziyaretler gerçekleştirdi: Cezayir, Libya, Etiyopya, Hindistan, Japonya, Birleşik Arap Emirlikleri gibi çeşitli bölgesel güçlerle temaslar kurdu. Amaç, İtalya’nın ihracat pazarlarını genişletmek, yatırım çekmek ve stratejik sektörlerde iş birliği olanakları yaratmaktı. Örneğin Hindistan ile savunma sanayii ve uzay alanında yeni anlaşmalar imzalandı; Japonya ile enerji ve teknoloji yatırım görüşmeleri yapıldı. Bu temaslar, İtalya’nın çok yönlü dış ekonomik ilişkiler tesis etme arayışının altını çizmektedir.

Elbette İtalya’nın uluslararası hamlelerinde iç ekonomik durumunun yarattığı kısıtlar da unutulmamalıdır. Meloni, yüksek kamu borcu ve enflasyon baskısı altında içerde dikkatli bir maliye politikası izlemek zorundadır. %136 ile olan İtalya, AB'de hükümet borcunun GSYH'ye oranı bakımından ikinci en yüksek orana sahiptir (Fonte, 2025). Böyle bir ortamda Meloni Hükümeti, seçim öncesi vaat ettiği birçok harcama kalemini iktidara gelince ertelemiş veya rafa kaldırmıştır (Scazzieri, 2023). Bu hamle uluslararası piyasalara bir güven mesajı olarak yorumlanabilir: “İtalya, maceracı politikalara sapmayacak, Avro Bölgesi kurallarına uymaya çalışacaktır”. Bu temkinli tutum, ülkenin kredi notunu ve yatırım ortamını korumayı amaçlar. Böylece Meloni, uluslararası hamleler yaparken arka planda ekonominin raydan çıkmaması için itidalli davranmak durumundadır.

Sonuç
Giorgia Meloni liderliğinde İtalya’nın dış politikası, ilk bakışta beklendiği kadar radikal bir kopuş yaşamamış, aksine önemli ölçüde devamlılık ve pragmatizm üzerine kurulmuştur. İki yıllık iktidarı süresince, Giorgia Meloni, ılımlılık ile radikal duruşları hassas bir şekilde dengeleyerek, iktidardaki sağ için yeni bir küresel model haline gelmiştir (Fantappiè, Goretti, & Simonelli, 2025). Meloni, içerideki ideolojik ajandasını dış politikada doğrudan yansıtmaktan kaçınmış; bunun yerine İtalya’nın yerleşik müttefiklik ilişkilerini ve uluslararası taahhütlerini sürdürerek kendi önceliklerini bunların içinde gerçekleştirmeye odaklanmıştır. ABD ve NATO ile bağlar güçlendirilmiş, Ukrayna konusunda Batı ittifakına sadık kalınmıştır. AB ile ilişkilerde milli çıkarları savunan ama cepheleşmeden uzak duran bir yol izlenmiş; Avrupa içerisindeki ağırlığını artırmak için Meloni sabırla siyasi sermaye biriktirmiştir. Türkiye gibi bölgesel aktörlerle yapıcı diyalog kurulmuş, Akdeniz’de ve ötesinde işbirliği alanları aranmıştır.
Meloni hükümetinin en belirgin farklılık yarattığı alan, göç konusunun uluslararası boyutudur. İtalya, göç baskısını azaltmak için AB’yi ve komşu ülkeleri harekete geçirmeyi başarmış, bu sayede sorunu paylaşma sorumluluğunu gündeme taşımıştır. Enerji ve ekonomi alanlarında da İtalya, yeni ortaklıklar ve yatırımlarla konumunu sağlamlaştırmaya çalışmıştır. Kuzey Afrika’daki enerji açılımları ve muhtemel Çin politikası değişiklikleri, İtalya’nın stratejik özerkliğini artırma hedefine yöneliktir.

Önümüzdeki dönemde Meloni’nin dış politikadaki en büyük sınavları, mevcut çizgiyi koruyabilmek olacaktır. Ukrayna savaşı uzarsa ve savaş yorgunluğu artarsa, hem iç kamuoyunu hem koalisyonunu bir arada tutmak zorlaşabilir. AB fonlarının akışı, İtalya’nın reform performansına bağlı olduğundan, iç politik baskılar dış politik gerilimlere dönüşebilir. 2024’teki Avrupa seçimleri sonrası AB’de dengeler değişirse, Meloni kendini daha etkili bir konumda bulabilir ya da tam tersi, yalnızlaşabilir. Ayrıca ABD’de olası bir yönetim değişikliğinde (örneğin Trump’ın dönüşü), Meloni’nin Avrupa içinde dengeyi gözetme zorunluluğu artacaktır (Coratella, 2025).

Tüm bu belirsizliklere rağmen, Meloni’nin şu ana kadarki performansı İtalya’nın geleneksel dış politika çizgisinden keskin sapmalar olmayacağını gösteriyor. Roma, Avrupa ve Atlantik bağlamında hareket eden; ancak kendi sesini de duyuran bir aktör olmayı sürdürecektir. Meloni’nin milliyetçi muhafazakâr ideolojisi tamamen kaybolmasa da, gerçekçi devlet yönetimi zorunlulukları bu ideolojik keskinlikleri törpülemiştir (Scazzieri, 2023). Nihayetinde, İtalya’nın dış politikası Meloni ile birlikte “önce İtalya” diyen ama tek başına değil müttefikleriyle birlikte hareket eden bir yönelime evrilmektedir. Bu denge politikası, başarılı olması halinde Avrupa’daki diğer sağ popülist hareketler için de bir model teşkil edebilir; başarısız olması durumunda ise İtalya’yı yeniden erken seçim veya yön değişikliği tartışmalarına sürükleyebilir. Şimdilik görünen o ki, Meloni hükümeti rotasını dikkatli bir şekilde çizmiş ve fırtınalı küresel konjonktürde İtalya gemisini güvenli sularda tutmaya çabalamaktadır.

 

Kaynakça
Amante, A., & Singh, K. (2023, Temmuz 12). Italy’s Meloni to meet President Biden later this month. Reuters. https://www.reuters.com/world/italys-meloni-meet-president-biden-later-this-month-2023-07-12/

Amara, T. (2023, Temmuz 16). Tunisia, EU sign pact to stem migration. Reuters. https://www.reuters.com/world/tunisia-eu-sign-pact-stem-migration-2023-07-16/

BBC Türkçe. (2022, Mart 25). İtalya’da Mario Draghi liderliğindeki hükümet ile Türkiye ilişkileri nasıl? BBC. Erişim Tarihi 13 Mart 2025, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-60869780

Beşer, M. E., & Eliaçık, Z. (2018, Nisan). İtalya-Türkiye ilişkileri: İş birliği alanları ve fırsatlar (SETA Perspektif No. 194). Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA). https://www.setav.org/assets/uploads/2018/05/194.-Perspektif.pdf

Bir, B. (2024, Ocak 8). Italian premier invites Turkish president to visit Italy for intergovernmental summit. Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/en/europe/italian-premier-invites-turkish-president-to-visit-italy-for-intergovernmental-summit/3371004

Bortoletto, F. (2025, Ocak 17). The list of attendees at Trump’s inauguration is (almost) all far right. Euronews – Eunews.it. https://www.eunews.it/en/2025/01/17/the-list-of-attendees-at-trumps-inauguration-is-almost-all-far-right/

Bruno, V. A. (2023, Kasım 15). Italy under Meloni at a crossroads: Pragmatism or populism? InDepthNews. https://indepthnews.net/italy-under-meloni-at-a-crossroads-pragmatism-or-populism

Coratella, T. (2025, Şubat 26). Pragmatism and power: Giorgia Meloni’s strategic balancing act between Washington and Brussels. Georgetown Journal of International Affairs. https://gjia.georgetown.edu/2025/02/26/pragmatism-and-power-giorgia-melonis-strategic-balancing-act-between-washington-and-brussels

Cristiani, D. (2022, Ekim 20). Why Giorgia Meloni will not change Italy’s foreign policy. The German Marshall Fund of the United States (GMF). https://www.gmfus.org/news/why-giorgia-meloni-will-not-change-italys-foreign-policy

Decode39. (2023, Temmuz 11). Meloni and Erdoğan discuss NATO’s southern priorities. Decode39. Erişim Tarihi 13 Mart 2025, https://decode39.com/9308/meloni-and-erdogan-discuss-natos-southern-priorities/

Dünya. (2008, Haziran 25). Turkey starts attack copter co-production project with Italia. https://www.dunya.com/ekonomi/turkey-starts-attack-copter-co-production-project-with-italia-haberi-30933

Euronews. (2022, Kasım 11). Migrant rescue ship arrives in France after Italian refusal. Euronews. https://www.euronews.com/2022/11/11/migrant-rescue-ship-arrives-in-france-after-italian-refusal

Fantappiè, M. L., Goretti, L., & Simonelli, F. (2025, Mart 10). Giorgia Meloni’s Italy between Trump and Europe. Istituto Affari Internazionali (IAI). https://www.iai.it/en/pubblicazioni/c05/giorgia-melonis-italy-between-trump-and-europe

Fonte, G. (2025, Mart 14). Italy faces EU accounting change that could add billions to public debt. Reuters. Erişim Tarihi 13 Mart 2025, https://www.reuters.com/markets/europe/italy-faces-eu-accounting-change-that-could-add-billions-public-debt-2025-03-14/

Fortuna, G., & Genovese, V. (2025, Mart 8). Atlantikçiliğin son kalesi: Meloni’nin AB’yi ABD’nin koruması altında tutma çabası. Euronews Türkçe. https://tr.euronews.com/my-europe/2025/03/08/atlantikciligin-son-kalesi-meloninin-abyi-abdnin-korumasi-altinda-tutma-cabasi

IGPCM - Italian Government Presidency of the Council of Ministers. (2024, Şubat 6). First meeting of the G7 Heads of State and Government under the Italian presidency to be held on February 24th. Governo Italiano. https://www.governo.it/en/articolo/first-meeting-g7-heads-state-and-government-under-italian-presidency-be-held-february-24th

Il Post. (2022, Kasım 11). La crisi diplomatica tra Italia e Francia sul caso della Ocean Viking. Il Post. https://www.ilpost.it/2022/11/11/ocean-viking-crisi-diplomatica-italia-francia/

Jones, G. (2023, Ocak 28). Italy’s Meloni expected to sign major gas deal as she starts Libya visit. Reuters. https://www.reuters.com/world/italys-meloni-expected-sign-major-gas-deal-she-starts-libya-visit-2023-01-28/

Pirozzi, N. (2025). L’Italia tra Europa e Mediterraneo. In F. Nelli Feroci & L. Goretti (Eds.), L’Italia nell’anno delle grandi elezioni (Bölüm 1, ss. 13–19). Istituto Affari Internazionali (IAI). https://www.iai.it/en/pubblicazioni/c09/litalia-nellanno-delle-grandi-elezioni

Reuters. (2023, Eylül 28). Germany to disburse funds to migrant charities amid spat with Rome. https://www.reuters.com/world/europe/germany-disburse-funds-migrant-charities-amid-spat-with-rome-2023-09-28/

Rushe, D. (2025, Şubat 26). Trump threatens new tariffs on European Union if elected president. The Guardian. https://www.theguardian.com/us-news/2025/feb/26/trump-european-union-tariffs

Sansarlıoğlu, B. (2024, Şubat 28). İtalya’ya ihracatta rekor 12 milyar dolara dayandı. Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/italyaya-ihracatta-rekor-12-milyar-dolara-dayandi/3456882

Scazzieri, L. (2023). Can Meloni’s balancing act continue? Centre for European Reform (CER). https://www.cer.eu/insights/can-melonis-balancing-act-continue

Stancati, M. (2024, Aralık 22). As Trump clashes with Europe, Italy’s Meloni tries to hold the West together. The Wall Street Journal. https://www.wsj.com/world/europe/as-trump-clashes-with-europe-italys-meloni-tries-to-hold-the-west-together-9b7ecdcd

T.C. Ticaret Bakanlığı. (tarih yok). İtalya ülke profili. Kolay İhracat. Erişim Tarihi: 21 Mart 2025. https://www.kolayihracat.gov.tr/ulkeler/italya

The Guardian. (2025, Mart 7). Donald Trump says NATO alliance may not get US security support. https://www.theguardian.com/us-news/2025/mar/07/donald-trump-nato-alliance-us-security-support

Avrupa
Etiketler
İtalya: Meloni: Avrupa