ABD’li Think Tank: PKK ABD’nin Savaş Ortağı, Türkiye PKK’yı Yok Etme Umuduna Kapılmamalı

 

Washington merkezli araştırma kuruluşu CSIS (The Center for Strategic and International Studies) Global Terorism Threat Assessment 2024 başlıklı bir rapor yayınladı.

Rapor CSIS araştırmacıları Catrina Doxsee, Alexander Palmer ve Riley McCabe tarafından kaleme alındı. Rapora katkıda bulunan arasında RAND Corporation bünyesindeki çalışmalarının yanında Amerika askeri okullarında eğitimcilik de yapan Colin P. Clarke, FBI’da 10 yıl boyunca ulusal güvenlik alanında çeşitli görevlerde bulunduktan sonra CSIS’a geri dönen Jake Harrington gibi isimler de yer alıyor. Harrington’ın Asya, Irak ve Suriye bölümlerine katkı yaptığı raporun girişinde belirtiliyor.

Raporda PKK ile ilgili geniş bir bölüm de var. Rapor sosyal medyadaki PKK yanlısı hesaplar tarafından sevinçle karşılandı.

ABD’nin Terörle Sözde Savaşı, Rusya ve Çin’e Karşı Savaş

Raporda global terördeki artışa rağmen 11 Eylül saldırılarından sonra ABD’nin doğrudan terör saldırılarına hedef olmadığı söyleniyor. Buna rağmen terörün neden ABD gündeminin üst sıralarında yer aldığı şu cümlelerle açıklanıyor:

“Terörizm -özellikle selefi-cihatist terör- 11 Eylül sonrası döneme göre ABD çıkarlarına ve topraklarına yönelik daha düşük ve daha az yakın bir tehdit oluşturuyor. Aynı zamanda Birleşik Devletler Çin’den gelen önemli ve büyüyen, Rusya’dan ve diğer hasım devletlerden devam edegelen tehditlerle karşı karşıya.”

İran’ın Hamas, Hizbullah, Irak’taki Şii militanlar ve Yemen’de Husileri desteklediğini belirten raporda şu iddia ileri sürülüyor:

“Rusya, Birleşik Devletler gibi ülkelerde kargaşalığı teşvik etmek için dezenformasyon operasyonlarını ve potansiyel iç terörizmi kullandı. Terörist ağlara bu doğrudan devlet tekliflerine ilave olarak, Batı Afrika gibi bölgelerde terörist şiddetin yükselmesi, Rusya ve Çin gibi hasım devletlere müdahale, eş zamanlı olarak etkisini arttırma ve kendi hedeflerini gerçekleştirme olanakları yaratıyor.”

Raporda 2018’den sonra ABD politikasında kontr-terörizmin yerini Rusya ve Çin ile rekabete bıraktığı belirtiliyor:

“2018’de Ulusal Güvenlik Stratejisinin yayınlanmasından sonra Birleşik Devletlerin politika yapıcıları dikkatlerini, kontr-terörizm ve isyana karşı koyma harekatlarından Çin ve Rusya gibi hasım devletlerle rekabete çevirdiler.”

“PKK, ABD ve Müttefiklerine Tehdit Değil”

Raporda sırasıyla Afrika, Amerika, Asya, Avrupa ve Ortadoğu’yu inceleyen bölümler yer alıyor. Irak, Suriye ve Türkiye tek ara başlık altında incelenmiş. Irak ve Suriye’deki terör örgütlerini arkasında İran olduğu iddia ediliyor.

Raporun yazarları “Türkiye-PKK çatışmasının” bölgesel istikrarsızlığa ve geniş Ortadoğu’da terörizme neden olduğunu ileri sürüyorlar ve şunu söylüyorlar: “Türkiye, ABD destekli Suriye Savunma Güçlerinin (SDF) önemli bölümünü oluşturan YPG dahil Kürt milliyetçi gruplarına karşı retoriğini sertleştirdi.”

Rapora göre SDF aynı zamanda “ISIS için büyük patlama aşamasına, saflarını takviye etmesine ve çok sayıda ve yüksek tempolu saldırılar düzenlemesine olanak veren koşulları yaratabilecek Kuzey Suriye’deki Türk istilasına direnme kaynaklarının yönlendirilmesine” hizmet ediyor.

Raporda PKK ile ilgili şu cümleler yer alıyor: “PKK Türkiye dışındaki batılı devletlere tehdit oluşturmuyor. Başlangıçta Marksist-Leninist olan bu grup, Soğuk Savaş sonrasında ABD yanlısı eğilimler geliştirdi. PKK lideri Abdullah Öcalan 1998’de, Suriye’den çıkartılmasından az önce verdiği bir mülakatta komünizmi reddetti ve ‘ABD’nin gelişmeyi temsil ettiğini’ söyledi. ABD, Öcalan’ın yakalanmasına yardım etmesine ve PKK’yı terörist örgüt olarak kabul etmesine rağmen, Suriye’nin kuzeyinde PKK’ya bağlı PYD ile düzenli olarak işbirliği yaptı. İşbirliği durdurulsa da grup yine de Birleşik Devletlere minimal tehdit oluşturacaktır. İdeolojisinde ABD’ye tehdit oluşturan hiçbir şey yok. Soğuk savaş boyunca bir NATO üyesi ile savaşan Marksist-Leninist bir örgüt olmasına rağmen Birleşik Devletler vatandaşlarına veya üstlerine karşı saldırı tarihi yok.”

“PKK, ABD Korumasında”

Rapora göre PKK Türkiye için tehlike oluşturmaya devam edecek: “PKK retoriğindeki değişime rağmen, grup şiddeti terk etmiş değil ve bunu yapmaya niyetli görünmüyor. Sonuç, eğer sorun çözülmemiş olarak kaldığı sürece Türkiye askeri baskısını gevşetirse, PKK’nın Türk vatandaşlarına, hükümet görevlilerine ve güvenlik güçlerine karşı tehdit oluşturmasıdır.”

Raporda Türkiye’ye tehdit içeren şu cümleler de yer alıyor: “PKK’ya bağlı gruplar Birleşik Devletlerden doğrudan destek alıyorlar ve onun koruması altındalar. Birleşik Devletler PYD’yi korumak için bir NATO üyesiyle savaşmayacak olsa da, ABD yetkilileri ABD’ye bağlı bir kontr-terörist gücün Türk ordusu tarafından yıkımına izin veremez ve bundan kaçınmak için diplomatik baskı uygular. Sonuç şudur ki, Kürt güçleri ABD’nin kontr-terörizm savaşında önemli bir müttefiki olduğu sürece, Türkiye PKK’yı ortadan kaldırma umuduna kapılmamalı.”

CSIS, ABD’nin Önde Gelen Think Tank Kuruluşlarından 

CSIS, 1962’de Admiral Arleigh Burke and David Abshire tarafından Georgetown Üniversitesi'nin “Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi” olarak kuruldu. ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından biri kabul ediliyor. Savunma ve ulusal güvenlik, CSIS’ın öne çıktığı çalışma alanları arasında yer alıyor. ABD’nin en zengin isimlerinden, Hyatt Hotels Corporation'ın Yönetim Kurulu Başkanı Thomas J. Pritzker 2015’de CSIS Yönetim kurulu Başkanlığını üstlendi.

 

Güncel
Etiketler
CSIS; Türkiye; ABD; PKK;