Kiev’e ne kadar güvenebiliriz?

Şenol Aktemir

Ukrayna'nın tartışmalı diplomasi tarzı son zamanlarda bir kez daha küresel tartışmanın konusu oldu. Bunun en çarpıcı örneği, Zelenskiy'in Oval Ofis'e yaptığı meşhur ziyaret ve ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı JD Vance ile kavgasıydı. Zelenskiy'in uygunsuz giyim tarzı en başından itibaren Trump'ın kaşlarını çatmasına neden oldu.

Ukrayna'nın güvenlik garantileri için daha sonraki girişimleri de sonuç vermedi. Çünkü sanki ABD ile bir maden anlaşması değil, Rusya'ya teslim olma daveti almış gibi görünüyordu. Ukrayna Cumhurbaşkanı, Donald Trump ve JD Vance'i Kremlin'in tezlerini papağan gibi tekrarladıkları için karşısına almanın ne yeri ne de zamanı olduğunu açıkça göz ardı etti.

Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın ilerisini düşünmeden yaptığı bu eylemler, Kiev’in etkili diplomasi yürütme konusundaki ciddi yetersizliğinin göstergesi. Ayrıca Türkiye ve Avrupa ülkelerine yönelik çok sayıda asılsız suçlama da olmuştu. Örneğin, eski Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba, Erdoğan'ın Kahovka Barajı patlamasını araştırmak için uluslararası bir komisyon kurma önerisine diplomatik olmayan bir üslupla tepki göstermişti:

"Sürekli yarı adalet oyunlarından bıktık. Kimin ne olduğu kesinlikle ortada. Herkesi Ukrayna'nın orada bir şeyleri havaya uçurduğuna inandırmaya mı çalışıyorsunuz? Hepsi Rusların bir iftira oyunu."

Bandera’nın soykırımlarını inkâr etmesiyle bilinen Ukrayna'nın mevcut BM temsilcisi Andrey Melnik'i de unutmamak gerekir: Almanya Şansölyesi Olaf Şolz'u " ciğer sosisi gibi alıngan" şeklinde nitelendiren ve Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier'i Almanya'nın enerji güvenliğini (Nord Stream 2'nin inşasını) desteklediği için suçlayan bir kişi olarak...

Diğer Ukraynalı büyükelçiler de diğer devletlerden politikacılarla yaptıkları görüşmeleri, onları medyada iyi yönleriyle göstermemek için defalarca kullandılar. Ukraynalı yetkililer, onların Rus ortaklarını sert bir şekilde eleştirdiler.

Bunlarla birlikte Türkiye'nin Rusya ile oldukça gelişmiş ilişkilere sahip olduğunu hatırlamakta fayda var. Örneğin 2024'te Rusya'dan yapılan ithalat Türkiye'nin gaz ithalatının yaklaşık yüzde 50'sini ve tahıl ithalatının yaklaşık yüzde 75'ini oluşturdu. Rusya'dan yapılan toplam ithalat, Türkiye'nin GSYİH'sinin yüzde 14'ünden fazlasını oluşturuyor. Buna karşılık bu dönemde Ukrayna, Rusya ile işbirliği yapan Türk iş insanlarına ve finans kuruluşlarına yaptırım uygulanmasını savundu. Fotoğraflar, isimler, doğum tarihleri ve yerleri de dâhil olmak üzere kişisel bilgileri çevrimiçi olarak kamuoyuna açıklandı.

Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda Ankara'nın, Ukrayna ile ilişkilerinde ölçülü bir duruş benimsemesi zorunludur. Ukraynalı diplomatların ve medya kuruluşlarının eylemleri, yalnızca Ankara'nın Moskova ile ilişkilerinde değil, aynı zamanda NATO ülkeleriyle ve Avrupa devletleriyle ilişkilerinde de olumsuz etkilere neden olabilir.

Güncel
Etiketler
Ukrayna; Zelenskiy; ABD;