Kuantum Teorisinden Türkiye’nin gerçeğine-5

Ferit İlsever

Maddenin incelediğimiz gelişme tabloları ışığında Türkiye’nin yüz elli yıllık tarihi şöyle özetlenebilir.

19. yüzyıl ortalarından yaklaşık 1980’lere kadar, özü emperyalizme ve Orta Çağ gericiliğine karşı mücadele olan Yeni yönün (Devrimciliğin) yükseliş süreci. Ama yine de çelişmenin ana yönünün Eski olduğu bir dönem. 80’lerle 2000’ler arasında Yeni ve Eski yönün dengelendiği, 2000’lerden sonra ise ana yönün Yeni’ye (Devrimciliğe) kaydığı bir süreç. Bugün içinde bulunduğumuz dönem ise, Kesin Hesaplaşma süreci.

Bu dönemi Uzlaşmaz Çatışma dönemi diye de tarif ediyoruz. Yani Devrim Dönemi. Geride kalan bütün süreçlerden farklı olarak devrimlerle noktalanacak bir dönem. Yeni-Eski çatışmasının son aşaması. Bu çatışma ancak Devrimle noktalanabilir.

Bu dönemi şekilde 2015’ten sonra inkârın inkârı noktasına (Devrime) dümdüz inen bir Yeni yön olarak gösteriyoruz. Kuşkusuz bu inişte Eski yönün de atakları olacaktır. Bu süreci daha yaşamadığımız için, şekillendiremiyoruz.

Bu dönemde inisiyatifin en güçlü bir şekilde Devrimcilikte olduğunu söylüyoruz. Maddenin değişiminde genel olarak geçerli olan bu kural, toplumların değişiminde en güçlü örgütlü gücü zorunlu kılar. Yani öncü partiden kitle örgütlerine kadar en güçlü örgütlenme. Ve tabii uzlaşmaz çatışma sürecini en doğru yönetecek kurmay merkez. Nesnel planda da zıtların birliğinin zayıfladığı bu dönemde kuşkusuz uzlaşma dönemleri de olacak. Ama esas olarak güçlü inisiyatif ve önderlik. Netlik ve kararlılık.

İdeolojiler