TRÇ İttifakı'nın Geleceği Üzerine Çıkarımlar

Umur Tugay Yücel
Siyaset Bilimci

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyareti günlerinde MHP Lideri Devlet Bahçeli, Türkiye-Rusya-Çin ittifakı önerisinde bulundu. Türkiye’nin önündeki sürecin böyle bir ittifakla başarılı olacağını söyleyen Bahçeli, Türkgün gazetesindeki yazılarında NATO’yu sorgulayan satırlara yer verdi. Hem Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyareti hem de Devlet Bahçeli’nin TRÇ ittifakı önerisini Siyaset Bilimci Umur Tugay Yücel’e sorduk. Röportajı Kurumsal İletişim Sorumlumuz Yiğit Çınar yaptı.

 

Teori: Devlet Bahçeli'nin TRÇ İttifakı açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Umur Tugay Yücel: Sayın Devlet Bahçeli'nin Türkiye-Rusya-Çin ittifakı önerisi oldukça kritik bir zamanda yapılmış stratejik bir açıklamadır. Bu açıklama aslında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü üyeliği hedefinin desteklenmesi ve tamamlanması olarak da okunabilir. Çünkü bazı çevreler tarafından BRICS ve ŞİÖ üyeliğinin sadece bir taktik olduğu algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Oysa Sayın Bahçeli'nin bu açıklaması bize çok daha derin, stratejik ve jeopolitik hesapların yapıldığını gösteriyor. Şunu söylemek gerekiyor ki zaten Türk-Rus ilişkileri Atatürk dönemini saymazsak altın dönemini yaşıyor. Türk-Çin ilişkileri de tarihsel olarak baktığımızda zirve dönemindedir. Bunu şu yüzden söylüyorum NATO üyesi olan Türkiye, NATO belgelerinde düşman ve rakip olarak devamlı gösterilen iki ülke ile ilişkilerini korumakla kalmıyor her geçen gün artan bir ilişki ağı inşa ediyor. İki ülkeye de Batılı müttefiklerimiz değişik şartlarda yaptırımlar uygularken Türkiye bunlara katılmıyor. Hatta Ankara, Türkiye'nin geleceğini inşa eden stratejik projelerde Rus ve Çinli partnerlerle çalışıyor. Zaten görünmeyen bir Türk-Rus-Çin ittifak altyapısı var. Bunu göremeyenler zamanın ruhunu okuyamayanlardır.

Teori: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ziyareti, yapılan anlaşmalar TRÇ ittifakı önerisini etkiler mi?

Umur Tugay Yücel: Ne kurulan ilişkileri ne de ittifak önerisini etkileyeceğini düşünüyorum. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD ziyareti öncesi Asya'nın kalbinde Çin'de Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesinde "Şeref konuğu" olarak ağırlandı. Çin devlet başkanı Şi Cinping ve ÇKP üyeleri ile görüşmeler yaptı. Yine bu zirvede Putin ile bir araya geldi. Burada birçok ticari, yatırım, teknoloji, enerji, altyapı ve diplomatik ilişkilerin temeli atıldı. Ardından BM Genel Kurulu için ABD'ye gitti ve Trump ile görüşme gerçekleştirildi. Sonuçta ABD ile nokta koymamız gereken birçok problem var. Ankara'nın bunları halletmesi gerekiyor. Ki beklenenden çok daha başarılı bir görüşme gerçekleştirildi. Nitekim çok kutuplu, çok merkezli, çok medeniyetli dünyada ABD'de hala güç merkezlerinden biridir. Tabii ABD'ye yeni bir bağımlılık ya da bağlılık oluşmadan eşit, kazan kazan ve egemen iki devlet olarak ilişkilerin yürütülmesi şart. Her ne kadar Amerikan gücünün gerilemesi her geçen gün artarak devam etse de Amerikan etkisini birçok konuda görüyoruz bu yüzden Türkiye olarak hesaplarımızı buna göre yapmamız kadar doğal bir durum yok.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şanghay İşbirliği Örgütü 25. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde

Teori: TRÇ İttifakı önerisi, Suriye meselesini nasıl etkiler?

Umur Tugay Yücel: Suriye meselesi Türkiye'nin ulusal güvenlik meselesidir. Bu konuda Türkiye; Rusya'dan ve Çin'den ayrı bir yerdedir. Çünkü yüzlerce kilometre sınırı paylaşan iki devlet olarak her açıdan Suriye'deki olayların Türkiye'ye her zaman etkisi tartışmasızdır. Yani komşunuzda terör, açlık, yoksulluk, savaş varsa bu sizi de etkiler hatta enerjinizi çeker ve sizi geriye götürür. Bu yüzden Ankara'nın Suriye meselesinde oldukça çok başlık var ve bunlar sadece ABD ya da batılı müttefiklerimiz ile çözülemez. Suriye'deki Rus etkisi ve gücü görmezden gelinemez. Bununla beraber yeni bir Suriye inşa etmek için Çin olmazsa olmazdır. Türkiye olarak Rus ve Çinli dostlarımız ile yapılacak iş birliği Suriye'deki istikrar inşasını desteklediği gibi daha güçlü temeller atılmasına yardımcı olur. Çünkü Suriye sahasında Türk-Rus-Çin grubunun çıkalarına karşı olan bir ABD-İsrail-İngiliz bloğu vardır. Eğer burada bu Batılı bloğun etkisinin azaltılması isteniyorsa ve Suriye'de yeniden refah, kalkınma, barış ve istikrar gelecekse bu ancak bölge ülkelerinin ve TRÇ'nin alacağı inisiyatif ile gerçekleşebilir.

Teori: Rusya ve Çin bu açıklamayı nasıl değerlendirir?

Umur Tugay Yücel: Rusya ve Çin için bu açıklama tabii ki oldukça olumlu ve ilişkilerin geleceği açısından umut vericidir. Ancak bunu direk olarak yorumlamak ya da söylemek de onların işi değildir. Zaten onlar içinde bizim içinde söylemden öte eylem gerekmektedir. Rusya ve Çin ile ilişkilerimizde yakalanan bir ivme var. Hatta Amerikalılardan daha istikrarlı daha olumlu bir ilişkimiz var. Sonuçta Trump'ın en büyük öngörülebilirliği öngörülemez olmasıdır. Yani yarın Türk-Amerikan ilişkileri daha kötü de olabilir. Bu ihtimal hep masa da var. Bundan dolayı Moskova ve Pekin için Ankara'nın önemi artarken var olan altın dönemin korunması öncelikli olacaktır.

Teori: Olası bir TRÇ ittifakı, NATO'ya alternatif bir askeri yapı oluşturabilir mi?

Umur Tugay Yücel: Oluşturmasını isterim ancak şuan böyle bir durum olamaz. NATO üyeliği varken Çin ve Rus orduları ile Eskişehir de tatbikat yapmamız oldukça zor gözüküyor. Avrupa Birliği hedefi de bize Batıdan bir çok baskı ve dayatma getirebilir. Zaten Avrupalılar Ruslar saldıracak karar propagandası ile kafayı yemek üzereler. Bir de ekonomi meselesi var. Bizim ekonomik ilişkilerimiz de hala Avrupa, ABD ve Batı baskın durumdadır. Anlayacağınız böyle bir ittifakın temellerinin atılması için yapılacak iş çoktur ve yol zordur ancak imkansız değildir. Bence BRICS ve ŞİÖ bu ittifakın inşasında anahtar işlevi görecektir. Bu nedenle Ankara'nın dış politika hedefindeki BRICS ve ŞİÖ üyeliğinin gerçekleşmesi öncelikli hedef olmalıdır. O zaman işler kolaylaşacaktır.

Siyaset
Etiketler
asya; brıcs; şiö; çin; rusya;