Teori’nin 413. nüshası olan Haziran sayısı raflardaki yerini aldı. Türkiye’den Avrupa’ya ve Afrika’ya uzanan sayıda millî devletlerin oluşma süreci, tarihsel rolü ve bugünkü önemi vurgulanıyor. Millî devletlerin, milletin en büyük hazinesi olduğu vurgulanan dosyada ekonomide, siyasette, askeri örgütlenmede, toplumsal hayatta ve bağımsızlık mücadelesinde ne anlam ifade ettiği anlatılıyor.
Millî Devletin Tarihsel İşlevi
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, millî devletin tarihsel işlevini anlattığı yazısında millî devletin birinci kuşağını burjuva demokratik devrimlerin, ikinci kuşağını ise millî demokratik devrimlerin oluşturduğunu belirtiyor. Merkezinde ABD’nin bulunduğu emperyalizme karşı mazlumların millî devletler cephesinde mücadele ettiğini vurgulayan Perinçek, bu mücadelenin Atatürk’ün de söylediği üzere, “Emperyalizmi mahv ve perişan edeceğini” anlatıyor.
Küreselleşmeye Karşı Direniş: Millî Devletler
Prof. Dr. Atakan Hatipoğlu “Küreselleşme: Millî Devletlerin Krizi ve Direnişi” başlıklı yazısıyla Haziran sayısında yer alıyor. Küreselleşmenin kapitalizmin nihai hedefi olduğunu vurgulayan Hatipoğlu, emperyalizmin ise küreselleşmenin birinci dalgası olduğunu anlatıyor. Mafyalaşmış sermayeye dayalı küresel emperyalizmin çürümüşlüğü temsil ettiğini söyleyen Hatipoğlu, “Küreselleşme adı altındaki emperyalist saldırının nihai başarıya ulaşamayacağı görülmektedir” saptamasında bulunuyor.
Millî Devletin Ekonomik Direncinin Önemi
Hakan Topkurulu, “Millî Devlet Direnir” başlıklı yazısıyla millî devletin ekonomik cephedeki direnişinin önemini anlatıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin 1930’da Merkez Bankası’nı kurarak ekonomik bağımsızlık yolunda önemli bir adım attığını anlatan Topkurulu 1980’de alınan ve 12 Eylül darbesiyle dayatılan 24 Ocak Kararlarının ise tam tersi bir nitelik taşıdığını ve Türkiye’nin ekonomik bağımısızlığını hedef aldığını vurguluyor.
Millî Devletlerin Ortak Mücadelesi
Ali Mercan, “Millî Devletlerin Ortak Mücadele Cephesi” başlıklı yazısıyla Teori’nin 413. sayısında yer alıyor. Günümüzde insanlığı ilerleten temel gücün devletlerin bağımsızlık mücadeleleri olduğunu anlatan Mercan, millî devletlerin emperyalist hegemonyacılığa karşı bir direnç merkezi olduğunu vurguluyor. Mercan yazısında, emek mücadelesinin millî devlet mücadelesiyle birleştiğini ve emperyalizme karşı tüm millî sınıfların mücadele ettiğini anlatıyor.
TKP’nin Kemalizm’e Karşı Tavrı ve Öz Eleştirisi
Samet Kunt, “Millî Demokratik Devrim ve Millî Cephe Politikası” başlıklı yazısında, Türkiye sosyalist hareketinin en önemli yol ayrımlarına Kemalist Devrim tartışmalarının sebep olduğunu anlatıyor. Dönemin TKP’sinin Kemalizm’e bakışına mercek tutan Kunt, TKP’nin Kurtuluş Savaşı’na doğrudan katılmamasını eleştiriyor. Dönemin TKP’sinin Kemalizm’i emperyalizmle işbirliği yapmakla suçlamasının çok büyük bir hata olduğunu vurgulayan Kunt, TKP’nin bu hatalarına karşın, Atatürk ölmeden hemen önce öz eleştiri verdiğini anlatıyor.
Napolyon’dan Bismarck’a Uluslaşan Almanya
Gökhan Dağtekin, Almanya’nın uluslaşma sürecine mercek tutuyor. “Napolyon’dan Bismarck’a Uluslaşan Almanya: Kan ve Demirle Ulaşılan Millî Birlik” başlıklı yazısında Dağtekin, Napolyon savaşlarının Almanya coğrafyasında devrimsel nitelikte değişimlere yol açtığını vurguluyor. Alman devletinin 19. yüzyılda başlarında kapitalistleştiğini ve bunun da Alman ulus devletini yarattığını anlatan Dağtekin yazısında son olarak Fransız Devrimi’nin Almanya’nın uluslaşma sürecine etkisine mercek tutuyor.
“Afrika’da Devlet ve Milletleşme Süreci”
Teori’nin Haziran sayısında Türkiye’nin ve Avrupa’nın milletleşme sürecinin yanında Afrika’nın devletleşme ve milletleşme sürecine de ışık tutuluyor. Ali Rıza Taşdelen’in kaleme aldığı yazıda Afrika’da millî devletlerin oluşumunun Avrupa’ya nazaran farklılıklar gösterdiği, doğal bir sürecin sonunda değil sömürgeleştirme adımlarının ardından gerçekleştiğini anlatıyor. Taşdelen yazısında Afrika milletlerinin başta Fransa olmak üzere sömürgecilere karşı nasıl bir bağımsızlık mücadelesi verdiğine mercek tutuyor.
Siyaset Felsefesinde Toplum ve Devlet
Prof. Dr. Yıldırım Beyatlı Doğan, “Siyaset Felsefesi Bakışı İle Toplum ve Devlet” başlıklı yazısıyla Haziran sayısında yer alıyor. Devletin ne olduğu kadar ne için olduğunun da önemli olduğunu söyleyen Doğan, devletin insan pratiğinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını anlatıyor. Doğan, günümüzde ise millî devletin emperyalizmin karın ağrısı olduğunu ve bu durumun süreceğini belirtiyor.
Türkiye Tarihyazımında Tanzimat Dönemine Bakış
Ata Ogün Kaplan “Türkiye Tarihyazımında Tanzimat Dönemine Bakış” başlıklı dosya dışı yazısıyla Haziran sayısında yer alıyor. Türkiye tarihyazımı üzerine çalışan yazar ve tarihçilerin eserlerini inceleyen Kaplan, Tanzimat döneminin modernleşme sürecini mi yoksa bağımlılaşma sürecini mi doğurduğu üzerine mercek tutuyor.
CIA'nın Gizli Raporunda Türkiye
Teori’nin gelenekselleşmiş bölümü olan Tarihimizden Belgeler bölümünde ise Anıl Eren Yıldız, 2 Mayıs 1960 tarihli, “Türkiye’de Çin-Sovyet Bloğu Faaliyetleri” başlıklı ve gizli ibareli CIA raporunu inceliyor.
Teori dergisinin Aralık sayısı, 0312 431 4031 numaralı telefon aracılığıyla, D&R, Kitapsan, Remzi Kitabevi gibi seçkin kitabevlerinden veya magaza.teoridergisi.com adresinden basılı ya da e-dergi formatıyla temin edilebilir.