Geçtiğimiz 26 Nisan’da Fransa’da “La France, tu l’aimes mais tu la quittes” adlı kitap yayınlandı. Üçü de akademisyen olan Julien Talpin, Olivier Esteves ve Alice Picard tarafından kaleme alınan çalışmada, islamofobi, ırkçılık ve ayrımcılık nedeniyle Fransa’yı terk eden eğitimli Müslüman gençler inceleniyor. Kitap Fransız basınında geniş yer buldu ve tartışıldı.
Yazarlar kitabı hazırlarken Fransa’yı terk eden çok sayıda eğitimli genç Müslümanla yüz yüze görüşmeler ve anket yaptı. Kitap hazırlanırken, hem medya ve kaynak taramasından faydalanıldı hem de kitap canlı anlatımlara dayanıyor.
Yazarlardan Julien Talpin ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Siyaset bilimcisi olan Talpin, Bilimsel Araştırmalar Ulusal Merkezi’nde (CNRS) görev yapıyor. Daha çok alt gelir gruplarının ve göçmenlerin yaşadığı kenar mahalleler üzerine araştırmalarıyla biliniyor.
Julien Talpin
Gidenlerin Bir Bölümü Bizim Kendi Öğrencilerimiz
Teori: Bu kitabı yazmaya sizi teşvik eden nedir? Projenin hikayesini anlatabilir misiniz?
Julien Talpin: Bu kitabın ortaya çıkışı, Fransız Müslümanların yurt dışına gitme eğilimleri hakkında aldığımız “zayıf sinyaller” sayesinde oldu. Bunların bazıları bizim kendi öğrencilerimizdi. Fransız alt gelir gruplarının yaşadığı mahalleler üzerine yaptığım araştırmalarda giderek daha fazla insan, huzurlu bir yaşam için yurt dışına yerleşmeyi düşündüğünü, biraz belli belirsiz bir düşünce olarak dile getiriyordu. Aslında, Ayrımcılığın Testi adlı bir önceki kitabımda, ülkeyi terk ederek Londra ve Montreal'e yerleşen birkaç Fransızla karşılaşmıştım. Sonrasında, bu araştırmayla o fenomenin nesnelliğini çok daha sistematik şekilde ortaya koymak istedik.
Göçün Nedeni Ayrımcılık ve Irkçılık
Teori: Fransa'yı terk eden diplomalı Müslümanlarla görüştünüz. Türk okuyuculara bu kişilerin anlattığı hikayeler ve şikayetler hakkında neler aktarmak istersiniz?
Julien Talpin: Genel olarak, araştırmamızdan çıkan sonuç şu: göç sosyal medya, medya ve politik liderlerin söylemlerindeki ağır islamofobik havanın ötesinde ırkçılık ve ayrımcılıktan uzaklaşma amacıyla ilgili. Anketimize cevap veren 1070 kişinin %71'i için böyle.
Ayrımcılık konusunda en çok dile getirilen mesele, uzun yıllar eğitim almış kişilerin kariyerlerinde ilerlemelerinin önünün tıkanmasıdır. Aslında, araştırmamız birçok Fransızın yüz yüze geldiği İslamofobinin sürekli şiddetini de belgeliyor; tükürme, hakaretler ve bazen camilere yapılan saldırılar. Çoğu zaman görünmez kılınan bu yaşananları da gündeme getirmek istedik.
Teori: Fransız halkının İslamofobiye karşı tutumu nedir?
Julien Talpin: Genelleme yapmak zor. Ancak yaygın olarak insanlar İslamofobiyi küçümsüyorlar, yani o kadar da önemli olmadığını söylüyorlar; bazen de bu insanların kendilerinin arandıklarını söyleyen bir yaklaşım ortaya çıkabiliyor, “bu kadınlar iş bulmak istiyorlarsa başörtülerini çıkarsınlar” deniliyor. 2015’deki saldırıdan sonra, teröristlerin Fransız toplumunu kutuplaştırdığı fikriyle bu durum daha da şiddetlendi.
Aslında Fransa'da İslamofobinin gerçekliğini kabullenmekte zorlanıyoruz, terimin kendisi bile inkar ediliyor. Özgürce “evet, ben İslamofobiyim, İslam'ı sevmiyorum” diyerek öne çıkan gerici entelektüeller de var.
3 Mayıs günkü l'Humanité gazetesinden bir karikatür. Üstte, artık daha fazla diplomalı genç Müslümanın Fransa'yı terk ettiğini yazıyor. Karikatürün içinde de “biz onları kapı dışarı edene kadar bekleme nezaketi göstereceklerini mi sanıyordun” deniliyor.
Ülkeyi Terk Edenler Hükümeti Suçluyorlar
Teori: Fransız Hükümeti ile sağ ve soldaki partilerin islamofobiyle ilgili politikaları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Julien Talpin: İçişleri Bakanlığının daha yeni örneğindeki gibi, islamofobiye işaret etmek aslında Müslüman Kardeşlerin komplosudur iddiasına itiraz edilmediğinde, bahsettiğim inkar sorunu ortaya çıkıyor. Görüştüğümüz kişiler, islamofobinin meşrulaştırılmasında ve yayılmasında seçimle iş başına gelenlere büyük sorumluluk yüklüyorlar.
Her şeyden önce tüm partiler için aynı şeyler söylenemez. Aslında Sol bu sorunlarda bugün artık daha duyarlı ve islamofobiye karşı çıkıyor, 10 yıl önce bugünkü kadar değildi.
İslamofobonin Nedeni Geride Bırakılamayan Sömürgeci Geçmiş
Teori: Size göre Fransa’daki İslamafobinin kaynağı nedir?
Julien Talpin: Çeşitli nedenleri var. Bir taraftan, üzerine yeterince gidilmemiş, atlatılamayan sömürgeci geçmiş var; İslam sorunu zaten betimlemeleri biçimlendirdi, örneğin yerleşik Cezayirliler Cezayir kökenli Fransız Müslümanlar olarak nitelendiriliyordu. Diğer tarafta Fransa’nın çok güçlü olan kilise karşıtı tarihi duruyor. İslam’a bir asır önce Katolikliğe davranıldığı gibi davranılsın isteniyor. Fakat Katolikliğin o tarihlerde, İslam’ın bugün Fransa’da güçlü bir egemenlik altındaki statüsü ile ortak ölçütlere tabi tutulamayacak bir iktidarı vardı.
Teori: İslamofibiyle mücadele için önerileriniz var mı?
Julien Talpin: Mucizevi bir çözümüm yok. Ancak kamu politikaları ve sembolik bir tedbiri birleştirmek gerektiğini düşünüyorum. Bir yandan, Fransa'nın, ırkçı olsun dini olsun ayrımcılıkla daha arzulu mücadele etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugün yaptırımlar asgari düzeyde, eğitim ve destek çok az. Ayrımcılıkla mücadeleye tahsis edilen kamu kaynağı çok yetersiz, bu da cumhuriyetçi paktımızın altını oyuyor. Hatta son yıllarda bu konuda daha da az para harcıyoruz.
Ayrıca konunun sembolik bir boyut da olduğunu düşünüyorum. Devletin en yüksek makamlarından güçlü siyasi söylemler duymamız gerekiyor; tam anlamıyla Fransız ve Müslüman olunabileceğini, Fransız olmanın ve başörtüsü takmanın, Fransız olmanın ve Ramazan’da oruç tutmanın mümkün olduğunu anlatan söylemler. Ancak bugün tam tersi bir durum var.
Görüştüğümüz kişilerin özellikle beklentileri şu: Nihayet gerçek anlamıyla Fransız vatandaşları olarak kabul edilmek ve muamele görmek.
Geleceğin Fransa'sı İçin Eğitimli Müslümanlara İhtiyacımız Var
Teori: Sizce eğitimli genç Müslümanların Fransa’dan ayrılışı devam edecek mi?
Julien Talpin: Muhtemelen devam edecek. En azından bizim görüştüğümüz kişiler geri dönmeyi düşünmüyorlar. Gelecekte Ulusal Cephe’nin muhtemel iktidarında durumun daha da kötüleşeceğine inanıyorlar. Kitap yayınlandıktan sonra birçok kişi benzer planlar yaptığından bizi haberdar etti. Bu üzücü, çünkü yarının Fransa'sını inşa etmek için bu insanlara ihtiyacımız var. Ancak ülkemizin ıslah olmayacağına inandıkları için kendilerini ve çocuklarını kurtarmayı tercih ediyorlar.
Teori: Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyoruz.