“Küresel pandemi, Rusya’nın Ukrayna’daki yasadışı ve sebepsiz savaşı, düşmanca ekonomik aksiyonlar, siber ve altyapıya yönelik saldırılar, yabancı müdahale ve dezenformasyon, jeopolitik gerilimlerin yükselmesi toplumumuza, ekonomimize ve şirketlerimize yönelik, birkaç yıl öncesine kadar var olmayan riskler ve hassasiyetler yaratıyor.”[1]
Bu cümleler, Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası için Birlik Yüksek Temsilcisinin AB Parlamentosu, AB Konseyi ve Konseye 20 Haziran 2023 tarihli “Avrupa Ekonomik Güvenlik Stratejisi” başlıklı ortak bildirisinin giriş cümleleri. Ortak bildiri Avrupa burjuva toplumunun, ekonomisinin ve işletmelerinin, toplam olarak Avrupa emperyalist sınıflarının önümüzdeki sürece ilişkin kaygı, hassasiyet ve tehdit algısını gösteriyor.
Bildiride şu iki cümleyi de aynı paragrafta okuyoruz:
“Jeopolitik gerilimlerin yükselmesi ve ekonomik entegrasyonun daha önce olmadığı kadar derinleşmesiyle, bazı ekonomik cereyanlar ve faaliyetler güvenliğimize karşı bir risk oluşturabilir.”
“Yoğun teknolojik değişimler bu rekabetin sertleşmesine ekleniyor ve ekonomik ve güvenlik tehditlerini daha kompleks bir hale getiriyor.”
Böylece AB’nin, küresel ekonomik entegrasyonu riskleri büyüten faktör olarak algıladığını ve teknolojik gelişmenin bu aşamada artık Avrupa’da tehdit olarak görüldüğünü anlıyoruz. Teknolojik gelişme ile küresel ekonomik entegrasyon, birbirinden kopuk ama üst üste binen iki süreç olarak değil, birbirini destekleyen süreçler olarak ele alınıyor. Avrupa emperyalist sınıflarının ortaklığı ve entegrasyonu olarak AB’nin “küresel ekonomik entegrasyonla” çelişkisi ve bildiride dile getirilen teknolojik değişim içlerinde 21. yüzyılın süreçlerini anlaşılmasında yardımcı olabilecek temel bilgileri saklıyorlar. Çin tarafı da günümüzün süreçlerini, “bilimsel teknolojik devrimin ve endüstriyel transformasyonun yeni halkası” ile “tek kutupçuluk ve korumacılığın yarattığı türbülanslar” arasındaki çelişkiyle açıklıyor.[2]
“Küresel entegrasyonunun” Avrupa entegrasyonunun karşısına tehdit olarak çıkması, bilimsel teknolojik devrimin dolaylı sonucu olarak görülebilir; aynı zamanda Avrupalı emperyalist sınıfların hegemonyasının sınırı. “Yeni jeopolitik ve teknolojik gerçekler” karşısında AB ekonomik güvenliğini ve Avrupa’nın “açık ekonomiden” faydalanmayı sürdürebilmesini sağlayabilecek yeni tedbirler için bildiriden şunlar tespit edilebilir.
- AB’nin çözümlerinde, ortak menfaate ve risk algılarına sahip partnerlerle küresel düzeyde işbirliği arayışı. Küresel arayış, siberevrende AB menfaat ve değerleriyle uyumlu bir standardizasyon çabasını da içeriyor. Fakat bu ilişkiler özellikle Transatlantik düzeyde hiç de sorunsuz değil. Aşağıda bu konuya tekrar değineceğim.
- Temelde özel mülkiyete dayanan çözümler. Örneğin ortak bildiride şu cümleler yer alıyor: “Ana riski tanımlamak ve politik cevabı kurgulamak, halihazırda bu tehditlerin birçoğunun hafifletilebilmesi için çalışan Avrupalı şirketlerin bilgilerinden faydalanmalıdır.” “Komisyon, AB ekonomisine yönelik riskleri, AB üye devletlerin özel paydaşlardan (şirket hissedarlarından ÇN) gelecek girdilerle birlikte kolektif olarak tanımlamayı ve değerlendirmeyi teklif ediyor.”
- Risk ve riske karşı koyma yöntemlerinin teknolojik dönüşümle ilişkilendirilmesi. Bildiri risklerin 4 kaynağını tespit etmiş: 1- tedarik zincirlerinin dayanıklılığı; 2- kritik altyapının fiziksel ve siber güvenliği; 3- teknoloji güvenliği ve teknolojik sızıntı; 4- ekonomik bağımlılığın veya ekonomik baskının silaha dönüştürülmesi.
Teknoloji güvenliği AB’nin teknolojik gelişmesinin, teknolojik rekabet gücünün ve öncü ileri teknolojiye ulaşımına yönelik riskler olarak tanımlanmıyor ve bu risklere dijital ortamlardaki istihbarat, bilgi sızıntısı ile “kuantumun, gelişmiş yarı iletkenlerin ve yapay zekânın barış ve güvenliği tehlikeye atacak amaçlarla kullanımı” dahil edilmiş. Barış/barışa tehdit ifadesi, Avrupalı emperyalist sınıfların çıkarlarıyla, çatışma yaratabilecek çelişkileri ifade ediyor.
Ortak bildiride, Komisyonun teknolojik riskler hakkında 2023 Eylül ayına kadar çalışma yayınlamasını önerdiği yazılmıştı. Ayrıca risklerin listelenmesinde bir teknolojinin etkinleştirici ve dönüştürücü doğasının, sivil ve askeri teknolojilerin füzyon riskinin, “insan haklarına karşı şiddet amacıyla suistimal riskinin” kriter olarak benimseneceği belirliyor. Böylece teknolojinin dönüştürücü gücü ile AB’ye yönelik risk arasında doğrudan bağlantı kurulmuştu.
Risklerin listelenmesi Komisyonunun 3 Ekim tarihli tavsiye metniyle açıklandı.[3] Tavsiye metni üç kriterin tanımını da veriyor. Metinde AB ekonomik güvenliği için 4 teknoloji alanına yer veriliyor: Gelişmiş yarı iletkenler, yapay zekâ, kuantum teknolojileri ve biyoteknoloji. Komisyon üye devletlerle bu başlıklardaki riskler üzerine çalışma takvimi açıklayacak. 2024 bahar döneminde de yeni bir inisiyatifin ilan edilmesi hedefleniyor.
Önümüzdeki yıllarda AB’nin gündeminde teknolojik dönüşümün kendisine yönelik riskleri de olacak. Daha önce de AB hem siber egemenlik haklarıyla Atlantik’in iki yakası arasındaki çelişkilere vurgu yapmıştı; hem de Çin ve özellikle de Rusya’yı hedef alan politikalara sahip. Örneğin ileri teknoloji ürünlerinin ihracının kontrolüne yönelik tedbirler, “tektonik kayma” yaratmakla suçlanan Rusya’yı da hedef alıyor. Diğer taraftan AB özellikle güvenlik alanında Transatlantik ittifakı, politikalarının merkezine yerleştiriyor. AB aynı metinde hem Transatlantik ittifaka sadakatini hem de AB’nin otonomisini vurgulayabiliyor. Örneğin AB Komisyonu Sivil, Savunma ve Uzay Endüstrileri Arasındaki Sinerji Eylem Planında[4] şu cümleler peş peşe yer almıştı:
“AB, global ekonomik ve güvenlik kaygılarının ışığında kritik teknolojilerin korunmasında ortak Transatlantik yaklaşımı geliştirmeyi ve teknoloji, ticaret ile standartlar konusunda ortak çalışmayı taahhüt ediyor. Transatlantik ortaklık ve ortak anlayıştaki ülkelerle işbirliği AB’nin bu alandaki çabalarını destekleyebilir.”
“Uzay, savunma ve güvenlik endüstrileri Avrupa için stratejiktir. AB’nin Şubat 2020’de kabul edilen dijital stratejisi AB’nin dijital teknolojiler ve sibergüvenlikteki liderliğinin altını çizdi ve önümüzdeki 7 yıl için AB’nin dijital dönüşüme daha önce görülmemiş yatırım düzeyini planladı. Avrupa Konseyi Kasım 2020’de açık ekonomiyi muhafaza etmek Birliğin anahtar amacı iken stratejik otonomiyi gerçekleştirmeyi vurguladı ve AB’nin uzay sektöründeki otonomisi ile daha fazla entegre savunma endüstrisi üssü için çağrı yaptı.”
AB’nin önümüzdeki aylarda ve 2024 yılı içinde yapacağı çalışmalar, Çin’in ifadesiyle bilimsel teknolojik devrimin ve endüstriyel transformasyonun yeni halkasında Avrupalı emperyalist sınıfların politikalarının şekillenmesinde önemli olabilir. Bu çalışmalarda ortaya çıkacak metinler sadece rekabetçi bir içeriğe sahip olmayacak. Örneğin teknoloji mücadelesinde Transatlantik ilişkilerinin nasıl gelişeceğini izleyebileceğiz. Daha önemlisi o metinlerde ve politikalarda yeni üretici güçlerin emperyalist sınıfların doğasıyla çelişkilerine ve emperyalist sınıfların yeni maddi güçleri kontrol altına alma çabalarına ilişkin bilgilerin de ortaya çıkmasını beklemeliyiz. 2019’da von der Leyen, “Avrupa için bazı kritik teknolojilerde Avrupa’nın egemenliğini elde etmesi için çok geç olmadığını” söylemişti. Bu iddia AB’nin gelişen üretici güçler üzerinde egemenlik kurma iddiasını yansıtıyor.
20. yüzyılda kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle sınıf mücadeleleri ulus içi mücadele olmaktan çıkarak küresel düzeydeki mücadelelere dönüştü. Dijitalleşme, 21. yüzyılın sınıf mücadelelerinde önemli yere sahip. Sınıf mücadeleleri bölüşüm ilişkilerinden türüyor; fakat zeminini maddi üretici güçler belirliyor. Sınıf mücadelelerinin üretici güçlerle doğrudan ilişkilerini incelemek isteyenler için emperyalist ülkelerin ürettiği metinler de (örneğin Avrupa Komisyonunun Dijital Avrupa 2023-2024 Çalışma Programı, AB kurumlarının bu alana yönelik karar ve programları) birincil kaynaklar arasındadır.
DİPNOTLAR
[1] JOINT COMMUNICATION TO THE EUROPEAN PARLIAMENT, THE EUROPEAN COUNCIL AND THE COUNCIL ON “EUROPEAN ECONOMIC SECURITY STRATEGY”
https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:52023JC0020
[2] Bu ifadeler hem Çin Komünist Partisi’nin 20. Kongre Raporunda hem de Çin’in 14. Beş Yıllık Planında yer aldı.
[3] RECOMMANDATION DE LA COMMISSION du 3.10.2023 relative aux domaines technologiques critiques pour la sécurité économique de l’UE en vue d’une évaluation approfondie des risques avec les États membres
https://defence-industry-space.ec.europa.eu/system/files/2023-10/C_2023_6689_1_FR_ACT_part1_v2.pdf
[4] COMMUNICATION FROM THE COMMISSION TO THE EUROPEAN PARLIAMENT, THE COUNCIL, THE EUROPEAN ECONOMIC AND SOCIAL COMMITTEE AND THE COMMITTEE OF THE REGIONS Action Plan on synergies between civil, defence and space industries https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/PDF/?uri=CELEX:52021DC0070