LGBT dayatmasına karşı Çin’in mücadelesi

Orçun Göktürk
Teori Yazı Kurulu Üyesi

 

Batı’da sınıf hareketlerinin gerileyişi üzerine 1960’larda sonradan “yeni toplumsal hareketler” adı verilen, kimlik temelli politikaların yükselişine şahit olduk. Bu sözde toplumsal hareketlerin mafsallarından birini ise “cinsel kimlik” siyaseti oluşturdu. Aynı dönemde eşcinsellik, psikiyatri ekseninde bilimsel araştırma zemininden çıkarıldı, tarih ve sosyoloji çalışmalarının merkezine oturtuldu. Akademi dünyasından film ve dizi sektörüne yoğun bir propaganda yürütüldü. 60 yılı aşkın biçimde Batı merkezli yürütülen bu gerici mücadele ile bugün küçücük yaşta çocuklar istismar edilerek “Onur Yürüyüşleri”nin en önünde yer alıyor, çocuk seks robotları oyuncak dükkanlarında satılıyor, ABD’de sözde “trans çocuklar” fenomen yapılarak pedofili ve çocuk istismarı temelli LGBTİ ajandası kültür emperyalizmiyle 7 kıtaya yayılıyor. Elbette LGBTİ ideolojisinin etkileri sadece çocuklar üzerinde kalmıyor. Bir futbol takımı oyuncusu, takımıyla çıkacağı maçta LGBTİ ile özdeşleşen simgeyi koluna takmadığı için kadro dışı bırakılma zorbalığına bile uğrayabiliyor. Benzer örnekleri toplumun hemen her alanında görebiliriz.

‘Sodomi’

Bu yazının konusu ise neoliberalizmin aile, toplum ve en nihayetinde insanı hedef alarak yaydığı cinsel kimlik siyasetinin Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki etkileri üzerine. Çin Komünist Partisi (ÇKP) iktidarının Mao liderliğindeki ilk döneminde Çin’de eşcinsellik tartışması yok denecek kadar azdı. Eşcinsellik yerine “sodomi” anlamına gelen “jijian” (鸡奸) terimi kullanılıyordu. Bu dönemde “toplumsal ahlâkı ve sosyal düzeni bozmak” ve “kültürel gelenekleri yozlaştırmak” kapsamında sodomi faaliyetler suç kapsamında yerel hükümetlerin “devrimci komiteleri” aracılığıyla hapis cezaları uygulandı. (1) Fakat eşcinsel olup, kültürel anlamda bunu yayma faaliyetlerinde bulunmayan herkesin hapse atıldığını söylemek doğru olmaz. Bu kişiler için rütbe düşürme, maaş indirimi, görev değiştirme (işçi reformu), kamu görevinden çıkarma ve para cezaları gibi idari uygulamalar yürütüldü.

Kültür Devrimi ve eşcinsellik

1966-76 yılları arası Büyük Proleter Kültür Devrimi sırasında ise eşcinsellik “utanç verici” olarak görüldü ve “istenmeyen kişiler” olarak tanımlandı. Çin Komünist Partisi’nin yayın organı Halkın Günlüğü’nde eşcinsellik; fuhuş, çok eşlilik ve fahişelikle bir tutularak “feodal bir kalıntı” olarak nitelendirildi. (2) Hatta bu dönemde “eşcinsel hastalık” anlamına gelen “Tóngxìngliàn jíbìng” (同性恋疾病) ile eşcinsellik “anormal ve tedavi gerektiren bir zihinsel bozukluk olarak” kabul edildi. Kültür Devrimi’nin “Kızıl Muhafızları”, eşcinselliğin Batı’yla yakın ilişkileri olan bölge ve kurumlar aracılığıyla yayıldığını fark ettiler. Örneğin, bölgesel olarak Tayvan (3), kurumsal olarak ise opera başta olmak üzere sanat dünyasında nahoş ve eşcinsel ilişkilerin arttığı tespit edildi ve mücadele buralarda yoğunlaştı. Elbette Mao’nun “Kültür Devrimi bazı eksikliklerle birlikte temelde doğrudur. Ancak insanları öldüresiye dövmek ve ‘tedavi edilecek yaralıları kurtarmamak’ iyi değildir” (4) tespiti gibi bu dönemde eşcinsellere karşı yer yer aşırı uygulamalara gidildiği oldu.

Neoliberalizmin artan etkisi ve eşcinselliğin yükselişi

Çin, “de facto” lideri Deng önderliğinde 1978’de “Reform ve Dışa Açılma” dönemini başlattı. Ekonomik açıdan büyüyen ülke, bu zenginleşmenin faturası ise Batı etkisinin ülkede artması ile kültürel yozlaşma oldu. Ülkede özellikle 1980’lerden başlayarak neoliberalizm, her alanda olduğu gibi kültürel hayatta etkisini artırdı ve önce 1991 yılında Hong Kong’da, sonra da Çin anakarasında 1997 yılında eşcinselliği hastalık olarak tanımlayan “rızaya dayalı eşcinsellik” suç olmaktan çıkarıldı (aynı dönemde ABD’de eşcinsellik 20 eyalette kanunen hâlâ ‘hastalık’ olarak tanınıyordu). (5) 2001’de ise Çin Psikiyatri Derneği, eşcinselliği “zihinsel rahatsızlık” kategorisinden çıkardı. (6)  Bununla da kalınmadı ve Pekin, Şanghay, Guangzhou (Guangco) ve Shenzen (Şıncın) gibi metropol şehirlerde eşcinsel bar ve gece kulüpleri açıldı. Bunların arasında Pekin’de 2004’te açılan “Desnitation”, Asya’nın en büyük eşcinsel gece kulüplerinden biridir ve hâlâ aktiftir. (7)

Yine bu dönemde, 2000 yılında ülkenin ilk eşcinseller için çevrimiçi sohbet uygulaması “Dànlán” kuruldu, onu “Fānkā”, “Rèlā” “Lesdo” (DO) gibi diğer uygulamalar takip etti. (8) Ayrıca 2001 yılında LGBTİ savunucusu Cui Zi'en öncülüğünde “Pekin Queer Sinema Festivali” başladı.

Batılı ülkelerin bu dönemde Çin’den “cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığa karşı açık yasal korumalar koyulması ve eşcinsel çiftlerin evlenmesine veya çocuk evlat edinmesine izin verilmesine” yönelik baskılarına rağmen ise herhangi bir adım atılmadı. Ülkedeki ünlü “LGBTİ aktivisti” Li Yinhe, 2003’ten 2008’e kadar Çin’in en yüksek siyasi danışma organları olan Ulusal Halk Meclisi ve Çin Halkı Siyasi Danışma Konferansı’na eşcinsel evliliğin yasal olarak tanınmasını sundu ve hepsi de reddedildi. (9)  Li Yinhe, 1980’lerden günümüze “queer” ideolojisinin Çin’de yayılmasında etkin rol oynuyor. Çin’de hâlâ suç olan “grup seks partisi”, “fuhuş”, “hayvanlarla seks” gibi sapkınlıkların suç kapsamından çıkarılması için özel çaba harcamaya devam eden liberal ve feminist ideolojinin Çin’deki önemli temsilcilerinden olmaya devam ediyor.

İki Çizgi

1978’den kültürel alanda Batıcılık virüsünün Çin içinde hızlanması ile özellikle 1990’lardan sonra LGBTİ ideolojisi Çin içerisinde yayılırken bir yandan ÇKP ve devlet içerisinde iki çizgi mücadelesi oluştu: Bir taraf, Batı’ya ılımlı yaklaşarak LGBTİ’yi hoş görürken, diğer taraf eşcinselliği “tedavi edilmesi gereken bir hastalık” eğilimini, Ulusal Sağlık ve Aile Planlaması Komisyonu eliyle sürdürüldü.

Toplumsal alanda ise eşcinsel gruplar 2000’li yılların başında organize hareket etmeye başladılar. 2000 yılında ünlü ticaret ve liman şehri Guangzhou’da (Guangco) sayıları hızla artan “erkek güzellik merkezleri”ne polis baskını yapıldı ve 40’a yakın gey erkek, fuhuş suçlaması ile gözaltına alındı. Ülke genelinde eşcinsel merkezler artarken kolluk kuvvetleri aracılığıyla “sosyal ahlaksızlıklara karşı mücadele” kapsamında kumar, pornografi ve uyuşturuya karşı kampanya yürütüldü. Fakat bunlar Batı medyasının da baskısıyla eşcinsellikle değil “fuhuş ve uyuşturucu” ile mücadele olarak sunuldu. Eşcinsellerin toplandığı yerler sık sık polis baskınına uğradı, Şanghay başta olmak üzere bazı ünlü gey barlar kapatıldı ancak hapis işlemi yerine cezai işlem uygulandı.

Xi Jinping (Şi Cinping) öncesi LGBTİ ideolojisi ile kapsamlı kültürel bir mücadele olmadığı için bu kampanyaların başarılı olduğunu söylemek ise çok mümkün değil. Nitekim 2009’da ilk kez “Onur Haftası” Şanghay merkezli olarak ülkede başlatıldı.

Xi Jinping dönemi

Xi’nin 2012’de ÇKP Genel Sekreteri olması ile LGBTİ ile mücadele esas olarak üç unsurun kuvvetlendirilmesi ile başlatıldı:

1) Ülke sevgisi (vatanseverlik)

2) Evlat-aile sevgisi

3) ÇKP’ye yönelik sevgi (Parti’ye sadakat)

Xi’nin 2012-2017 yıllarını kapsayan ilk döneminin sonlarına doğru ise eşcinsel temaların kamusal alanda yasaklanmasına yönelik ilk ciddi adımlar atıldı. 2015 yılı sonu-2016 başlarında Çin dizilerinde eşcinsel temaları yasaklayan bir dizi düzenleme yapıldı. Çin’in RTÜK’ü Devlet Radyo, Film ve Televizyon İdaresi (国家广播电影电视总局) ve Çin TV Prodüksiyon Endüstrisi Birliği (中国电视剧制作产业协会) ortak olarak çıkardığı yönetmelik ile “Hiçbir televizyon dizisinde ensest, eşcinsel ilişki, cinsel sapkınlık, cinsel saldırı, cinsel istismar, cinsel şiddet ve benzeri anormal cinsel ilişki ve davranışlar gösterilemez.” kararını duyurdu. Özellikle internet üzerinden yayın yapan eşcinsel diziler yayından kaldırıldı. Benzer karar müzik endüstrisinde de alındı ve 120’ye yakın şarkı, eşcinsellik, uyuşturucu veya cinsel istismar özendirdiği gerekçesiyle yasaklandı. Alınan kararlar sadece eşcinsellikle ilgili değil; evlilik dışı, tek gecelik ilişkiler veya reşit olmayan aşk temalı içerikleri de kapsadı.

Oyun şirketleri ve ünlülere “devrimci ahlâk” uyarısı

Benzer önlemler telefon ve bilgisayar oyunlarına yönelik de yapıldı. 2021 yılında Çin’in dev video oyun şirketleri yöneticileri, Pekin’de ÇKP ile toplantıya çağrıldı ve cinsel içerikli temaları oyunlarda kesinlikle yer almaması gerektiği kararı iletildi. Toplantıya Çin’in sosyal medya, dizi, film ve sanat alanından bazı ünlü simalar da çağrıldı ve toplumun önünde olan insanlar olarak davranışlarına dikkat edilmeleri uyarıları yapıldı. Toplantıda ÇKP, ünlülerden ve oyun şirketlerinden “Geleneksel Çin kültürünü, devrimci kültürü ve ilerici sosyalist kültürü” teşvik etmeleri salık verildi.   

Xi döneminde LGBTİ ile mücadele, özel sermayeye karşı mücadele içerisinde el ele yürütülüyor. Özel sermayenin Çin’deki en büyük temsilcilerinden Alibaba, 2017 yılında LGBTİ propagandası yapan bir reklam yaptı. (10) Çin’de Alibaba’ya yönelik artan kontroller ve “anti-tröst” yasasını ihlâl ettiği için verilen 2.75 milyar dolarlık ceza sonrası Batı medyası “Xi, teknoloji, eğitim, alkol, video oyunları, emlak ve eğlence gibi sayıları giderek artan sektörlere düzenli bir şekilde saldırıyor” yorumları yaptı. Pandemi döneminde Pekin ve Şanghay’da Batılı ajanların, fuhuş ve uyuşturucu tacirlerinin cirit attığı birçok gece kulübü kapatıldı. Ayrıca 2009’dan beri yapılan Onur Yürüyüşü 2020 yılında yasaklandı. (11) İngiltere'deki Nottingham Üniversitesi'nden Asya LGBT çalışmaları uzmanı Dr. Hongwei Bao, 7 Ekim 2021’de Hong Kong Merkezli SCMP gazetesine verdiği röportajda bunu şöyle itiraf ediyor: “2000’lerde Çin ana akım medyasında LGBTİ haberleri görürdük, şimdi bu imkânsız.”

Halkın Günlüğü’nün ‘LGBTİ aşkı’

Xi’nin devrimci tutumuna rağmen Çin devleti içinde farklı çizgide tutumunu sürdürenler de elbette var. 2017 yılında antik başkent Xi’an şehrinde LGBTİ konferansının yasaklanması üzerine Çin’in en ünlü sosyal medya platformu Weibo’da eşcinsel içeriklerin yasaklandığı duyuruldu. Fakat ne hikmettir ki ÇKP’nin yayın organı Halkın Günlüğü gazetesi, Çinlilerin sıklıkla kullandığı sosyal medya platformu olan Weibo üzerinden “LGBTİ’ye karşı hoşgörülü olalım” temalı bir yazı yayımlandı.

Halkın Günlüğü daha da ileri gitti ve Ağustos 2018’de Weibo hesabından UNESCO tarafından desteklenen bir çocuk ders kitabı örneğini “Bu ders kitabı birden fazla cinsel yönelim olduğunu, eşcinselliğin ya da biseksüelliğin normal olduğunu ve asla bir hastalık olmadığını söylüyor. Çocuklar için cinsel eğitim sadece önemli değil aynı zamanda gereklidir. Önyargıları bir kenara bırakarak ve başkalarını hoş görerek, her türlü sevgi zarar görmesin ve herkes kalbinin renklerini yaşayabilsin.” ifadeleriyle paylaştı. (12)  Halkın Günlüğü resmi Twitter hesabı, 2019 yılında Tayvan’da eşcinsel evliliğin yasalaşmasını “aşk, aşktır” diyerek duyurdu, 2020 yılında da LGBTQ topluluğunu destekleyen bir başka paylaşımda bulundu. (13)

Çin’de LGBTİ örgütlenmesinin önünde bir engel yok. LGBTİ temsilcileri Batılı medyaya sık sık demeç verebiliyor. Eylemselliğe izin verilmeden takip ediliyorlar sadece. Eşcinsellere yönelik “dönüşüm terapileri” ise bir yandan devam ediyor.

Sonuç olarak 2012’den bugüne Xi dönemi ile hem kültürel anlamda hem de somut olarak LGBTİ ile mücadele tekrar yükseltildi. Parti ve devlet içindeki Batıcıların yer yer baltalaması olsa da eşcinselliğe karşı aile ve toplumu koruma anlayışı, yeniden Mao dönemindeki gibi ele alınmaya başlandı. Üniversitelerde ise 1990’lardan bugüne cinsiyet çalışmaları adı altında açılan kürsülere bağlı olarak LGBTİ’nin yaşam alanlarına yönelik özel çalışma yürütüldü. Bunların sosyal medya hesapları iki yıl önce kapatıldı. Xi döneminin LGBTİ’ye karşı tutumu Bloomberg’in 2022 yılında yaptığı bir haberde şu ifadelerle özetleniyor: “İktidara geldiğinden bu yana, LGBTQ topluluğuna hizmet eden gruplar da dahil olmak üzere sivil toplumun nefes alanı daraldı.” (13)

 

Kaynaklar

  1. https://helanonline.cn/archive/article/4471
  2. https://zhuanlan.zhihu.com/p/505039514
  3. Nitekim Tayvan’da eşcinsel evlilik, 24 Mayıs 2019’da yasalaştırıldı: https://edition.cnn.com/2019/05/17/asia/taiwan-same-sex-marriage-intl/index.html
  4. http://www.mzdbl.cn/maoxuan/huibian/zhongyaozhishibuyi.html
  5. https://www.refworld.org/docid/3decd1024.html
  6. Bu dönemde Çin’de AIDS vakalarında rekor artış yaşandı. Ülke, eşcinselliği hastalık olarak tanımladığı 1996 yılında HIV/AIDS ile mücadeleye 500 bin dolar ayırırken, 2001 yılında alınan karar sonrası AIDS, eşcinselliğe bağlı olarak özellikle üniversite gençliğinde arttı ve AIDS’e karşı oluşturulan fon, 10 milyon doların üzerine çıkarıldı. Ayrıntılı bilgi için bkz: Hildebrandt (September 2012). "Development and Division: the effect of transnational linkages and local politics on LGBT activism in China". Journal of Contemporary China. 21 (77): 845–862. doi:10.1080/10670564.2012.684967
  7. https://www.bloomberg.com/news/articles/2022-04-27/how-lgbtq-life-in-china-has-gotten-tougher-under-xi-quicktake#xj4y7vzkg Ayrıca bkz: https://www.economist.com/china/2019/10/24/for-a-conservative-city-beijing-has-a-remarkable-gay-nightlife
  8. https://thechinaproject.com/2022/10/26/chinese-lgbtq-dating-apps-past-and-present/
  9. https://www.scmp.com/news/china/article/1182443/activists-plan-legalise-gay-marriage-submitted-npc
  10. https://www.globaltimes.cn/content/1176299.shtml
  11. https://www.scmp.com/news/china/society/article/3097377/shanghai-pride-cancelled-after-11-years-blow-lgbt-community
  12. https://www.weibo.com/2803301701/GcdmA042D?filter=hot&root_comment_id=0&type=comment

Daha da vahimi kitap, 2011 yılında Çin Milli Eğitim Bakanlığınca ilkokul öğrencilerine “Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün Uluslararası Teknik Eğitim Rehberine dayanmaktadır” diyerek onaylandı. Kitabın basımı Beijing Normal University Press tarafından yapıldı ve Amerikan Ford Vakfı tarafından desteklendi. Ayrıntılı bilgi için bkz:
baike.baidu.com/item/
小学生性健康教育读本:珍爱生命/9336961

     13. https://twitter.com/PDChina/status/1129282711695314944?s=20

Güncel
Etiketler
Çin; LGBT; Xi Jinping;